Mahkeme ilamlarında yer alan kararların uygulanabilir hale getirilebilmesi için kararların icra edilmesi gerekmektedir. Bu husus; hem alacak hem de eda hükümleri için geçerlidir.
Asıl olan mahkeme ilamı ile birlikte kararların uygulanabilir hale gelmesidir. Mahkeme ilamı ile birlikte ilamda bahsi geçen hükümlerin icrası talep edilebilir.
Ancak bu asıl kuralın da istisnaları mevcut olup, icraya konulmadan evvel kararların icrasının yapılıp yapılamayacağı hususu değerlendirilmelidir.
Mahkeme ilamları; eğer henüz kesinleşmedi ise ilamda bahsi geçen hükmün ne olduğuna bakmak gerekir.
Kesinleşmeden icra edilemeyecek kararlar ( istisnalar):
HMK 'da bu kararlar aşağıdaki gibi sayılmıştır.
Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Kişiler hukuku deyiminden; kişisel haklar ve bu haklara bağlı diğer hakların kullanımını anlamak gerekmektedir. Örneğin; isim değişikliği davası açan bir birey mahkeme kararını doğrudan ilgili mercilere uygulatamayacaktır.
Bu kararın sonuç doğurabilmesi için kesinleşmesi gerekir.
Aile Hukuku deyiminden; boşanma davası, velayet davası vs. diğer davalar anlaşılmaktadır.
Boşanma davasında hükmedilen maddi manevi tazminatlar, ziynet ve velayete ilişkin hükümler mahkeme ilamı kesinleşmeden icraya konulamayan hükümlerdendir.
Taşınmaz mal ile ilgili ayni haklar deyiminden; tapu tesciline ilişkin davalar gibi taşınmazın aynını ilgilendiren kararların icraya konulamaması anlaşılır.
Ayni hak olmayan, nispi haklara ilişkin kararlar ( örneğin kira akdi) kesinleşmeden icraya konulabilir. Ancak, tapu tesciline ve taşınmaz satımına ilişkin kararların kesinleşmesi gerekmektedir.
Yine ceza davaları kararlarının mahkumiyete ilişkin kararları kesinleşmeden icraya konulamaz.
Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları (5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi)
Menfi tespit davalarına ilişkin kararlar da kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlar arasındadır. Yine bu davalara ilişkin vekalet ücreti ve yargılama gideri de kesinleşmeden icra edilemez.
Tespit davalarına ilişkin kararlar da kesinleşmeden icra edilemezler.
Örneğin, işe iade davası....
T.C. YARGITAY HUKUK
GENEL KURULU E. 2008/12-451 K. 2008/453 T. 25.6.2008
ÖZET : İş Mahkemesince, "alacaklının işe iadesine, işe başlatılmaması halinde 4 aylık tazminat tutarı ile 4 aya kadar ücret ve haklarının iadesine" karar verilmiştir.
Takip dayanağı olan
bu ilamın yargılama giderleri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımlarının eda
hükmünü içermediği anlaşılmaktadır. İlam bu hali ile tespit niteliğinde
olduğundan ilamlı icra takibine konu olamaz. ÖZET : İş Mahkemesince, "alacaklının işe iadesine, işe başlatılmaması halinde 4 aylık tazminat tutarı ile 4 aya kadar ücret ve haklarının iadesine" karar verilmiştir.
Yabancı Mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar (MÖHUK 41/2)
Sayıştay Kararları ( 832 sayılı Sayıştay Kanunu 64. madde)
İdare aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar ( 2577 sayılı İYUK 28/1) Mülkiyetin tespitine ilişkin olmaları nedeniyle istihkak davasının kabulüne dair ilamlar kesinleşmeden infaz edilemez. İstihkak davasının reddine ilişkin kararların icrası için kesinleşmeleri koşulu aranmaz.
KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAK KARARLAR İÇİN İCRA TAKİBİ YAPILIRSA NE YAPILMALIDIR?
Söz konusu kararların kesinleşmeden icraya konulamayacağı yönünde bir kanaat edindiyseniz; iş bu icra takiplerini İlgili İcra Mahkemesine şikayet etmek gerekmektedir.
Kararın kesinleşmediğine dair evraklarınız ile kararın kesinleşmeden icraya konulamayacak kararlardan olduğunu ispat edecek delilleriniz ile birlikte şikayet dilekçenizi Mahkemeye sunmanız ve bu konuda gerekli harç- masrafları Mahkeme veznesine yatırmanız halinde şikayetini Mahkeme tarafından duruşmalı ya da duruşmasız ( dosya üzerinden) olarak nihayete erdirilir.
KONU İLE İLGİLİ YEREL MAHKEME KARARININ SUNULMASI :
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
13. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/398
KARAR NO : 2014/319
9. İCRA MÜD. : 2014/8177
HAKİM : .....................
KATİP :...........................
DAVACI : A......................
VEKİLİ : Av. S.....................
................................................Maltepe / ANKARA
DAVALI : H.......................
VEKİLİ : Av. E.......................... Çankaya/ ANKARA
DAVA : Şikayet
DAVA TARİHİ : 22/04/2014
KARAR TARİHİ : 30/04/2014
KARAR YAZILMA TARİHİ : 30/04/2014
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde konu yargılamayı gerektirmediğinden dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine konu mahkeme ilamında dava türünün menfi tespit olup bu tür davaların icrasının ancak kesinleşmesine bağlı olduğu belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İcra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/03/2014 tarih 2011/672 Esas 2014/189 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi yapıldığı, takip dayanağı ilamın menfi tespit davasına ilişkin olduğu, menfi tespit ilamı kesinleşmedikçe ( tazminat ve yargılama giderleri için) ilamlı icra takibi yapılamayacağı anlaşılmakla haklı şikayetin kabulü ile davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline, karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Şikayetin KABULÜ ile davacı borçlu hakkındaki takibin iptaline,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-.......................TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan...........................-TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
İİK.’ nun 363. maddesi gereğince tarafların kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde Yargıtay’ın ilgili dairesine temyiz talebinde bulunabileceklerine dair dosya üzerinde karar verildi. 30/04/2014
İZMİR 7. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/70 Esas
KARAR NO : 2022/178
TAKİP NO : 2021/13569 Esas
İZMİR 1.İCRA MÜD.
DAVACI : MALİYE HAZİNESİ -
DAVALI :
DAVA : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
24/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde; İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08/10/2020 tarih ve 2020/62 Esas ve 2020/176 sayılı karara istinaden 6.180,00 TL ilam vekalet ücreti meblağının tahsil tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsil amacı ile takibe başlanıldığını, takibe konu ilamın henüz kesinleşmediği için icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, takibe konu ilamın süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek davanın kabulüne ve İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2021/13569 Esas sayılı icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2021/13569 Esas sayılı dosyasının suretinin incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08/10/2020 tarih ,2020/62 Esas ve 2020/176 K sayılı kararına dayanılarak ilamlı icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 18/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK nın 320.maddesi gözönüne alınarak bu aşamada mahkememizce toplanacak başka bir delil bulunmadığından, dosya üzerinde yapılan inceleme ile duruşma açılmaksızın karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve icra müdürlüğü dosyası birlikte değerlendirildiğinde; Mahkumiyete ilişkin ceza ilamlarının tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin kısımları (5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 4.maddesi), Kira tespit ilamları (12.11.1979 tarih 1979/1-3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı), Menfi tespit davasına ilişkin ilamlar (İİK.72.madde), Yabancı mahkeme ilamlarının tenfizi hakkındaki kararlar aleyhine açılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen kararlar (2577 Sayılı İYUK 28/1), Kal'e ilişkin davalar sonunda verilen kararların kesinleşmeden icrası ve daha sonra hükmün bozulması halinde, telafisi imkansız kararların meydana geleceği nazara alınarak, bu konuda verilen kararların da kesinleşmeden icra edilemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut olayda; takibe konu ilamın beraat kararına istinaden vekalet ücretinin takibe konu edildiği, vekalet ücretinin takibe konu edilmesi için beraat kararının kesinleşmesine gerek olmadığı anlaşıldığından, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E.-1997/776 K.sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür.
Diğer bir anlatımla hüküm içeriğinin aynen infazı zorunludur. İlamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez. Somut olayda; takibe konu İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 08/10/2020 tarih, 2020/62 Esas ve 2020/176 Kararında Sanık kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/4. maddesi gereğince, 6.810,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine, dendiği, kararın İstinaf incelemesinde olduğunu ve henüz kesinleşmediği görülmüştür.
İlamın infaz edilecek bölümünün yorum yoluyla belirlenemeyeceği anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Şikayetin REDDİNE,
2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yasal koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin REDDİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra gider avansından masraflar düşülerek geri kalan bakiyenin davacı tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi.15/03/2022
Saygılarımızla
Av. Sedef KILIÇ AKARSU
samsun boşanma davası avukatı
YanıtlaSil0VAH2