Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.
Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat hakkında disiplin cezasına hükmolunur.
TBB DİSİPLİN KURULU KARARI
Tarih – Esas No – Karar No Konu
T. 24.04.2016
E. 2016/146
K. 2016/318
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
(Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47)
İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı kararıyla “müvekkili aleyhine vekâlet ücreti alacağından dolayı yapmış olduğu icra takibinden önce Baro Yönetim Kuruluna TBB Meslek Kurallarının 47. maddesi uyarınca bilgi vermediği” gerekçesiyle başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda eylem sabit görülerek disiplin cezası tayin edilmiştir.
Şikâyetli avukat önceki savunmalarında özetle; şikâyetçinin kendisine verdiği vekâletname uyarınca icra takipleri ve tahliye davasını takip ettiğini, dosyalar devam ederken şikâyetçinin borçludan haricen tahsilât yaptığını ancak vekâlet ücretini ödememesi üzerine şikâyetçi hakkında icra takibi başlattığını, icra takibine itiraz üzerine itirazın iptali davası açtığını, davada alınan bilirkişi raporunda alacaklı olduğunun tespit edildiğini, şikâyetin rapordan 2 gün sonra kötü niyetle yapıldığını savunmuştur.
İncelenen dosya kapsamından; Şikâyetli avukat vekili Avukat Ş.T. tarafından şikâyetçi aleyhine … 7. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10184 Esas sayılı dosyası ile 02.09.2013 tarihinde avukatlık ücreti alacağına ilişkin olarak icra takibi başlatmış olduğu, şikâyetçi/borçlunun itirazı üzerine … 14. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/26 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış olduğu,
Dosya içerisinde bu hususta Baroya bildirimde bulunulduğuna ilişkin bir yazı bulunmadığı,
Şikâyetçinin 15.04.2015 tarihli dilekçesi ile şikâyetinden feragat ettiğini belirttiği, ayrıca 04.06.2015 tarihinde şikâyetini geri aldığı, şikâyetçiden huzurda imza alındığı,
… Cumhuriyet Başsavcılığı Avukat Noter Suçları Bürosu’nun … sayılı ve 28.05.2015 tarihli yazısıyla şikâyetli avukat hakkında herhangi bir inceleme/soruşturma evrakına rastlanmadığının belirtildiği,
Şikâyetli avukatın disiplin sicil özetinde 20.06.2014 tarihinde kesinleşmiş uyarma cezasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Şikâyetli avukat itirazında özetle; Şikâyetçi ile yapılacak işler ve vekâlet ücretine ilişkin olarak imzaladıkları sözleşmedeki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiği halde, şikâyetçi tarafından sözleşmeden kaynaklı vekâlet ücreti kendisine ödenmeyince açtığı davada alacaklı olduğuna hükmedildiğini, kararın kesinleştiğini ve tahsil ettiğini, hukuki işlemlerin başlatılması üzerine şikâyetçi tarafından çok para istediği gerekçesiyle işbu şikâyetin yapıldığını, Mahkeme’ce haklılığına karar verilmesi üzerine şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçtiğini, ancak buna rağmen Baro tarafından soruşturmaya devam edilerek disiplin cezası tayin edildiğini, oysa ki vekili tarafından hukuki işlemlere başlanmadan önce Baroya bilgi verildiğini, Baronun hukuka aykırı olarak şahsi başvuruyu şart koştuğunu, bunun avukatlık kavramı ve maddenin konuluş amacına aykırı olduğunu belirtmiştir.
Şikâyetli avukat her ne kadar şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçtiğini belirtmekte ise de;
Danıştay … Dairesi’nin “Davada, … Barosu tarafından disiplin kovuşturması açılmasına karar verilmesi üzerine davacı tarafından şikâyetinden vazgeçilmişse de; Türkiye Barolar Birliği’nin soruşturma aşamalarında Baro Yönetim ve Disiplin Kurullarının, şikâyetçinin isteklerinden bağımsız olarak meslek onurunu, itibarını, meslek düzen ve geleneklerini korumak zorunluluğunda olduğunu belirterek şikâyetten vazgeçme nedeniyle disiplin kovuşturmasını düşürülmesine veya disiplin cezasına yer olmadığına karar verilemeyeceği yönünde vermiş olduğu karar gerekçeleri de dikkate alındığında, şikâyetin esasının incelenmesi gerekmektedir.” şeklindeki 2013/192 Esas, 2016/68 Karar sayılı ve 18.01.2016 günlü kararında da hüküm altına alındığı üzere, şikâyetten vazgeçilmiş olmasının, disiplin kovuşturması yapılarak karar verilmesine engel olmayacağı tartışmasızdır.
Şikâyetli avukatın Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 47. maddesinde yazılı, “Ücret davası açacak avukat önce baro yönetim kuruluna bilgi verir…” düzenlemesine aykırı davrandığı ve Baroya bildirimde bulunmadığı kendi kabulü ile de tartışmasızdır. Şikâyetlinin, vekâlet ücretine ilişkin İcra takibini başlatmadan önce baroya bildirimde bulunması gerekirken, bu zorunluluğa uymadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Nitekim … İdare Mahkemesi’nin 2013/1253 Esas, 2014/742 Karar sayılı ve 15.05.2014 tarihli kararında “Yukarıda aktarılan Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi ile bir avukatın ilgilisine sağladığı hukuki yardımdan kaynaklanan ücretini tahsil edememiş olması nedeniyle dava açmadan önce baroya bilgi verme yükümlülüğü getirildiği görülmektedir. Ancak ilamlı veya ilamsız icra takibine başlamadan önce de bu kuralın geçerli olup olmadığı konusunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Bu itibarla, söz konusu Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
Böyle bir yükümlülüğün öngörülmüş olma sebebi, meslek mensubunun dava konusu edeceği bu türden bir uyuşmazlıktan öncelikle meslek örgütünün haberdar olmasının sağlanmasıdır. Böylece mesleğin saygınlığını zedeleyecek bir durumun oluşmasının önlenmesi amaçlanmıştır.
Bu açıklamalar karşısında; ilamsız icra takibi yapmadan önce bağlı bulunduğu baroya bildirimde bulunma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olan davacı hakkında meslek disiplinine aykırı eylemi nedeniyle disiplin hukuku kuralları çerçevesinde tesis olunan işlemde hukuka aykırılık bulunmamıştır.” denilmekle, karar … İdare Mahkemesi … Kurul’un 21.10.2015 tarihli ve 2015/1242 Esas, 2015/5901 Karar sayılı kararıyla onanmıştır.
Kurulumuzun yerleşmiş kararlarında da ücreti vekâlete dayalı icra takibinin bizzat avukat tarafından veya alacaklı vekili tarafından takip başlatılmasından önce bildirim yükümlülüğü kabul edilmekte ve eylem disiplin cezası olarak kabul edilmektedir.
Avukatlık Yasası’nın 134. maddesi, “Avukatlık onuruna, düzen ve gelenekleri ile meslek kurallarına uymayan eylem ve davranışlarda bulunanlarla, mesleki çalışmada görevlerini yapmayan veya görevinin gerektirdiği dürüstlüğe uygun şekilde davranmayanlar hakkında bu kanunda yazılı disiplin cezaları uygulanır.”
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi, “Ücret davası açacak avukat, önce Baro Yönetim Kurulu’na bilgi verir. Bu konuda Baro Yönetim Kurulu’nun görüşünü bildirme yetkisi vardır.” hükümlerini amirdir.
Şikâyetli Avukatın yukarıdaki ilkeler dikkate alındığında eylemi disiplin suçunu oluşturmaktadır.
Baro Disiplin Kurulu’nun, şikâyetli avukatın eyleminin disiplin suçu olduğuna ve Avukatlık Yasası’nın 34, 134 ve TBB Meslek Kuralları 3, 4. maddelerine aykırı bulunduğuna ilişkin hukuksal değerlendirmesi yerinde olmakla itirazın reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak Şikâyetli avukat H.B.G.’ın itirazının reddi ile;
1-… Barosu Disiplin Kurulu’nun “Uyarma Cezası ile Cezalandırılmasına” ilişkin 27.11.2015 gün ve 2015/116 Esas, 2015/185 Karar sayılı kararının ONANMASINA,
2-Kurulumuz kararının tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemesi’nde dava yolu açık olmak üzere,
Katılanların oybirliği ile karar verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder