NÜFUS KAYDININ
DÜZELTİLMESİ DAVALARI
İSİM
DEĞİŞİKLİĞİ/EKLEME /ÇIKARMA
Gerçek kişiler;
kişilik kazanma ile birlikte, yani tam ve sağ doğmak koşuluyla ana
rahmine düşmeleri ile birlikte bir isme ihtiyaç duyarlar. İsim; kişilik kazanmanın kaçınılmaz bir
sonucudur. Bu nedenle “isim” kişiler için büyük bir öneme haizdir.
Biz de bu makalemizde isim değişikliği davalarını (Nüfus
Kaydının Düzeltilmesi) inceleme konusu yaparak işbu davalar ile ilgili en çok
merak edilen soruları yanıtlayacağız.
Ancak öncelikle belirtmek gerekir ki, hiç kimse hoşlanmadığı bir isim - soy isim ile yaşamak zorunda değildir. Kişinin isim ya da soy ismini değiştirmesi psikolojik durumu için olumlu etkiler göstermekte olup, kişilerin bu konuda daha cesaretli olması ilerleyen süreçlerde kişinin daha huzurlu olmasına sebebiyet vermektedir.
Nüfus
kaydının düzeltilmesi davaları hangi amaçlarla açılabilir?
·
Nüfusta
kayıtlı ismin değiştirilerek yerine yeni bir ismin tescil ettirilmesi
·
Nüfusta
kayıtlı ismi değiştirmeden ikinci bir isim olarak yeni bir isim eklenmesi
·
Hatalı
tescil ettirilen ismin düzeltilmesi (Örneğin; Arife yerine Arefe yazılması
gibi..)
·
Nüfus kaydında mevcut iki isimden birinin
silinmesi
·
Nüfus
kayıtlarında birleşik olan isimlerin ayrılması yahut ayrı olan isimlerin
birleştirilmesi (Örneğin; Pelin Su ismi yerine Pelinsu yazılması gibi)
·
Evlat
edinenin evlatlık ilişkisine müteakip evlat edinilenin ismini değiştirmesi
·
Cinsiyet
değişikliği yapılması halinde mevcut ismin değiştirilmesi
Yukarıda 7 bent olarak belirtilen
durumlarda yapılacak tek işlem T.C Mahkemelerinde isim tashihi davası açmaktır.
Türk mevzuatında bu hususlar için öngörülen başkaca bir yol mevcut değildir.
Nüfus
kaydının düzeltilmesi davalarını kimler açabilir?
İsimlerde yapılan değişiklik, kişiye
sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanılması niteliğindedir. Bu nedenle isim
değiştirilmesi ergin ve ayırt etme gücüne sahip kişiler tarafından bizzat
kullanılmalıdır. Örneğin; 18 yaşında ve ayırt etme gücüne sahip bir kişinin
annesi yahut eşi tarafından iş bu davalarının açılması mümkün değildir. Kişinin
bu hakkını bizzat kendisi yahut vekaletname ile özel yetki verdiği vekil
aracılığıyla kullanması gerekir. Kişi kendisini bir vekil ile temsil ettirmek
isterse avukata nüfus davaları açmaya yetkili olduğunu beyan eden özel bir
vekaletname tanzim etmelidir. Avukatların genel vekaletname ile iş bu davaları takip
etmesi mümkün değildir.
18 yaşını doldurmamış kişilerin isim değişikliği davaları velayetini
elinde bulunduran kişi yahut kişiler tarafından açılabilir. Çocuğun velayeti
kimde bulunuyor ise iş bu davaları çocuk adına velayeten o kişi açabilecektir.
Ancak velayet anne ve babada müşterek olarak bulunuyor ise bu durumda davayı anne
ve baba müştereken açmalıdır. Eğer dava eşlerden biri tarafından açılmışsa
davanın kabulü için diğer eşin de açık rızası aranmaktadır. Eşler arasında
uyuşmazlık varsa bu halde hakim çocuğun menfaatine olacak şekilde talepten
bağımsız bir karar tesis edebilir.
Evlat edinenin de evlat edinilenin ismini değiştirmesi mümkündür.
Mevzuata göre nüfus kaydının düzeltilmesi (isim
değişikliği) hangi hallerde mümkündür?
Türk Medeni Kanununun
27. Maddesinde isim değişikliği hüküm altına alınmıştır. İş bu madde metnine
göre isim değişikliği yalnızca haklı sebeplerin varlığı halinde yapılabilir.
İsim değiştirilmesini
talep etmek için haklı sebebi bulunan kişi bu hususta mahkemeye başvurmalıdır. Haklı
sebep halleri mevzuatımızda açıkça belirlenmemiştir. Bu nedenle de haklı sebep
hususu hakimin takdir yetkisi ile belirlenecektir. Bu hususta hakime geniş bir takdir yetkisi
tanınmış olup, isim tashihi için haklı
sebep oluşturan hususlar yargısal içtihatlar ile açıklığa kavuşturulmuştur.
Yargısal İçtihatlara
göre haklı sebep hallerine örnek verecek olursak;
İsmin
nüfusta yanlış yazılması, Memnun olunmayan bir ismi taşıma durumu, Aile yada
arkadaşlar arasında farklı bir isimle çağrılmak/tanınmak, İsmi yüzünden kötü
şöhret sahibi olmak, Alay konusu olmak, Adın gülünç- çirkin yada kişinin ilerlemesine engel
olacak nitelikte bulunması, Karışıklık yaratması, Kolay algılanamaması, İşlemlerde
sorun yaratması,
Evlat edinilme
durumu, Cinsiyet değişikliği başlıca sebepler olarak sayılabilir.
Ülkemizde kişiler en
çok şu isimleri değiştirmek için dava ikame etmektedirler; Telli, Maşallah, Gülmez, Birtane, Ökkeş,
Satılmış, Allahverdi, Durali, Satı, Döndü, Döne…
Nüfus kaydının
düzeltilmesi davalarında hangi mahkeme görevlidir?
İsim
değişikliği davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Dava kime karşı
açılmalıdır?
Ülkemizde
davalının belirlenmesinde yaygın bir yanlış mevcuttur. Birçok kişi tarafından
ismi koyan kişi veya kişilere karşı dava açılacağı bilinmektedir. Örneğin;
baba, anne, büyükbaba gibi… Bu yaygın yanlış kişilerin dava ikame etmekte
tereddüt etmesine ve memnun olunmayan bir ismi kullanmak zorunda kalınmasına
neden olmaktadır. Dava İlgili Nüfus
Müdürlüğüne karşı açılır ve herhangi bir aile bireyinin davaya dahil edilmesine
lüzum bulunmamaktadır. 18 yaşını doldurmuş ve ayırt etme gücüne sahip bir birey
kimseden izin veyahut icazet almadan tek başına dava ikame edebilir.
Dava süreci nasıl olur ?
İş
bu davalar basit yargılama usulüne tabi olup, duruşmalı olarak yapılır. Davacı
dava dilekçesinde haklı sebeplerini yasa ve içtihatlara uygun olarak beyan
etmeli ve bu hususları ispata yarar delillerini bildirmelidir.
Dava
sürecinde ilgili kurumlara müzekkereler yazılır ve duruşma gününe kadar tüm bu
prosedür tamamlanır. Duruşmada davacının haklı sebepleri tanık ya da sair
deliller ile değerlendirilir. Hakim iş bu değerlendirmeler ile davanın haklı
olduğuna kanaat getirirse ve hukuki prosedür tamamlandıysa isim tashihine ilk
celsede karar verir.
Mahkeme kararının kesinleşmesi ile birlikte Mahkemenin
“isim tashihine ilişkin kararı” ilgilinin nüfus kütüğüne kayıt edilir ve ayrıca
ilan olunur. Adın değişmesi kişisel durumu etkilemez. Kişinin yalnızca ismi değişir
diğer kişisel durumlarında bir değişiklik söz konusu değildir. Örneğin; erkek
ismi yerine kız ismi seçmek cinsiyet hususunu değiştirmemektedir.
Sağlık
ve esenlikle…
Av. Sedef KILIÇ AKARSU
Yorumlar
Yorum Gönder