Ana içeriğe atla

BİLDİRİMLİ FESİH İLE DERHAL FESİH ARASINDAKİ FARK

 
FESİH NEDENİNİN BAĞLAYICILIĞI 


              İşverenler bünyesinde çalışma yapan personelleri işten herhangi bir nedenle işten çıkarmak isterse;  bu iradesini kesin ve açık bir şekilde ortaya koymalıdır.

Fesih sebepsiz veya gerekçesiz olduğu takdirde hem İş Kanunundaki hükümler hem de emsal yargı kararları gereğince feshin geçersiz ya da haksız olduğu sonucunu doğurur. Bu ahvalde de feshin geçersiz veya haksız olması halinde bir takım sonuçlara işveren katlanmak durumunda kalır.

İşveren işçinin işten çıkarılma anında fesih iradesini açık ve kesin şekilde ortaya koymalı ve bunu gerekçeli ve yazılı olarak işçisine bildirmelidir. Yine işveren işbu bildirim ile bağlı olup, sonradan ortaya çıkan durumlar söz konusu fesih iradesini değiştirmez veya genişletemez.

Örneğin, işveren işçisini 12.02.2000 tarihinde performans düşüklüğü sebebiyle işten çıkarmış ve iş bu performans düşüklüğünü açılan davada ispat edemediğinden feshin geçersizliğine karar verilmişse; 12.05.2000 tarihinde yeni öğrendiğini sonradan tespit ettiğini ileri sürerek başka bir nedene dayanamayacaktır. ( Örneğin çalışma arkadaşlarını taciz etme gibi.....)

Bu durumda işten çıkışa sebep gösterilen husus ile işverenler bağlı olacaktır. 

Aşağıda yer alan emsal yargı kararı işbu hususa dayanmaktadır. Karar içeriğinde görüleceği gibi, davacının iş akdi İş Kanunun 17. maddesine göre bildirimli feshedildikten sonra davalı işverenlerin haklı nedenle işten çıkarma iddiaları mahkemece kabul edilmemiştir.

Haklı fesih nedenlerinin somut olayda mevcut olması halinde işverenler haklı nedenle derhal fesih işlemi gerçekleştirmelidir. İşçiye bildirimli fesih yapılması, eylemin haklı bir neden olarak gösterilemeyeceğini doğrulamaktadır.


     T.C.
ANKARA
10. İŞ MAHKEMESİ

                                                                                                               TÜRK MİLLETİ ADINA 
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/844 Esas
KARAR NO : 2017/266

DAVACI          :           R......................                     
VEKİLİ : Av. M. Sedef KILIÇ  - Tunus Caddesi 87/10  Kavaklıdere Çankaya/ ANKARA
DAVALI : 1- E...............................
VEKİLİ           : ................. Çankaya/ ANKARA

DAVALI : 2- BAŞKENT DOĞALGAZ DAĞITIM A.Ş.
VEKİLLERİ :  Sıhhiye* Çankaya/ ANKARA

DAVA : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2015
ISLAH TARİHİ : 08/11/2016
KARAR TARİHİ : 18/04/2017
YAZIM TARİHİ : 08/05/2017

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde;Davacının 20.11.2013 tarihinde üst işveren Başkent Doğalgaz A.Ş ne ait alt işveren E.....................Tic.Ltd.Şirketinde sayaç okuma personeli olarak çalışmaya başladığını, iş akdinin davalılarca 16.06.2015 tarihinde haksız olarak feshedildiğini,davacının endeksör cihazı ile binalarda bulunan kartlı ve faturalı doğalgaz cihazlarının ölçümlemesini yaptığını, abone doğalgaz cihazlarında yapılan ölçümün endeksöre kaydedilip anında sistem üzerinden merkez sistemine gönderildiğini, ancak zaman zaman teknik arızalar meydana geldiğinden endeksöre kaydedilmesine rağmen ölçümlerin şirket merkez sistemine iletilmediğini,05.06.2015 tarihinde davacının Sincan bölgesinde yaptığı çalışmada toplam 1135 adet abonenin cihazlarını endeksör ile ölçüp ancak abone cihazlarında yapılan ölçümlerde meydana gelen teknik arıza nedeniyle şirket merkez sistemine 522 adet abonenin cihaz ölçümlerini ancak bir gün sonra gönderebildiğini ve bu durumu işverene şifahen bildirdiğini, işverence 08.06.2015 tarihinde bu durumla ilgili olarak davacıdan savunma istendiğini, davacının yazılı savunmasını 09.06.2015 tarihinde verdiğini, ancak işverenin hiçbir sebep belirtmeden 11.06.2015 tarihinde iş akdini feshettiğini, davacıya gönderilen 11246 yevmiye no.lu ihtarnamede, iş akdinin ihbar sürelerine uyularak feshedildiği, ihbar süresinin 6 hafta olup günlük iş arama için 2 saatlik sürenin talep edilmesi halinde iş arama iznini toplu olarak 9 gün olarak kullanabileceğine dair yazı alınıp 16.06.2015 tarihinde işten çıkartıldığını, yani ihtarnamede ihbar öneli kullandırılacağı belirtildiği halde davacının 16.06.2015 tarihine kadar çalıştırılıp aynı endeksör aleti davacıdan alınıp ihbar ve kıdem tazminatı ödenmeden işten çıkartıldığını, davacının son maaşının 1.350,00 TL olup maaşların Yapı Kredi Bankası K. Şubesindeki hesaba yatırıldığını, davacının, haftanın 6 günü 08-18 arası çalıştığını, ancak bazı zamanlarda davacının Pazar günleri çalıştırılmadığını, haftalık mesaisinin 60 saat olduğunu, davacının yıllık izinlerini kullanmadığını, son aya ait ücretinin ödenmediğini beyanla;

1) Kıdem tazminatından : 2.500,00 TL
2) İhbar tazminatından: 2.000,00 TL
 3) Fazla mesaiden:50,00 TL 4) Yıllık izin ücretinden: 50,00 TL
 5) Hafta tatilinden:50,00TL
6) Ücret alacağından:1.125,00 TL Alacağın 
(kıdem tazminatının iş akdinin feshi tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizle, diğer alacakların dava tarihinden itibaren yasal faiziyle) davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
        
Davalı Başkent Doğalgaz A.Ş. vekili; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunup diğer davalı ile arasında asıl-alt işverenlik ilişkisi olmadığını, davacının Başkent Doğalgaz A.Ş.den ihale ile iş alan E.............. İş ortaklığı ile bağıtlanan 28.09.2013 tarihli sözleşme ile iş ortalığının işçisi olarak işe başladığını ve iş ortaklığı ile bağıtlanan sözleşmenin sona ermesi sonucu E......................... şirketi ile 29.01.2015 tarihinde bağıtlanan sözleşme ile de E................... şirketinin işçisi olarak çalışmasına devam ettiğini, bu nedenle Başkent Doğalgaz A.Ş.ne husumet tevcih edilemeyeceğini, davacının alacaklarından dolayı müvekkili idarenin bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının akdinin, yüklenici şirketçe feshinin haklı sebebe dayalı olduğunu, davacının 05.06.2015 tarihinde 1135 aboneye ait sayacı okuyup, ancak 522 abonenin endekslerini endöksör cihazının hafızasına alacak sisteme göndermeden beklettiğini, yani şirkete göndermediğini, ertesi gün 06.06.2015 Cumartesi günü kendisini çalışmış gibi göstermek amacıyla 522 aboneye ait endeksleri sisteme gönderdiğini, müvekkili şirket birimleri tarafından davacı ve diğer sayaç okuma personelinin elinde bulunan endeksör cihazlarına GPS takılacağı için el terminallerini 06.06.2015 tarihinde saat 09.06-09.18 arası 12 dakikalık sürede alelacele sisteme göndermesiyle davacının usulsüz işlemlerinin ortaya çıktığını ve tutanak tanzim edildiğini, davacının daha önce de abonelerin adreslerine gitmediği halde 06.06.2015 tarihinde işyeri dışında bir yerden okuma yapar gibi endeks bilgisi girip çalışmadığı günleri çalışmış gibi gösterdiğini, davacının yazılı savunmasında sistemde arıza olması sebebiyle 613 aboneyi sisteme gönderdiğini iddia etmiş ise de sistemde 06.05.2015 tarihinde herhangi bir arızanın gerçekleşmediğini, nitekim aynı gün diğer sayaç okuma personelinin aynı sisteme düzenli bilgi girdiklerini, dolayısıyla davacının sistemde arıza olduğu iddiasının gerçek dışı olup davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacıya Ankara 58.Noterliğinden keşide edilen 11.06.2015 günlü ihtarname ile iş akdinin 6 haftalık ihbar öneli sonrası sona erdirileceğinin, dilerse iş arama iznini toplu olarak kullanabileceğinin bildirildiğini, davacının 15.06.2015 günlü dilekçe ile ihbar süresini 9 gün olarak kullanmak istediğini bildirdiğinden 16.06.2015-25.06.2015 arası davacıya 9 günlük ihbar öneli kullandırıldığını,Davacıyla bağıtlanan iş sözleşmesinin 8.maddesinde yılda 270 saate kadar fazla mesai yaptırılacağı hükmünün yer aldığını ve davacının hafta tatillerinde çalışması olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
        
Davalı E.......................... Ltd.Şirketi vekili 24.08.2015 günlü cevap dilekçesinde, Yargıtay 22.HD nin 11.02.2014 günlü kararına istinaden belirsiz alacak davası açılamayacağını, Başkent Doğalgaz A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde açıklandığı nedenlerle davacının iş akdinin haklı nedenlerle feshedildiğini, davacının 15.06.2015 günlü dilekçesi uyarınca 16.06.2015-25.06.2015 arası ihbar öneli kullandırıp iş akdinin 25.06.2015 tarihinde sonlandırıldığını, ihbar öneli kullandırıldığından ihbar tazminatının ve fesih sebebine göre de kıdem tazminatına hak kazanamadığını,Son aya ait ücretinin, sözleşmesinin 12.maddesi uyarınca 15.07.2015 tarihinde banka hesabına yatırıldığını,Davacının, yıllık 270 saatlik fazla mesaisini aşan fazla mesaisi olmadığını, Pazar günü çalışılsa bile ertesi gün izin kullandırıldığını beyanla davanın reddini istemiştir


Yapılan yargılama sonucunda; Davacı R..........' ın 21/11/2013 tarihinde davalı Başkent Doğalgaz Dağıtım A.Ş ye ait işyerinde alt işveren olan E................ Ltd Şti elamanı olarak çalışmaya başladığı, sayaç okuma personeli olarak çalıştığı, endöksör cihazı ile binalarda bulunan kartlı ve faturalı doğalgaz  cihazlarının ölçümlemesini yaptığı, yapılan ölçümün endeksöre kayıt edilip anında sistem üzerinden merkez sistemine gönderildiği, ancak zaman zaman teknik arızalar nedeniyle endeksöre kayıt edilmesine rağmen ölçümlerin şirket merkezine iletilemediği, davacının bu nedenle 25/06/2015 tarihinde işveren tarafından iş akdinin fesih edildiği, dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla davacının endeksör kayıtlarını şirket merkezine iletmesindeki gecikmenin sistemden kaynaklandığı anlaşıldığından bu nedenle iş akdinin feshinin haklı ve geçerli  nedenlere dayanmadığı sonuç ve kanaatine varılarak dosya hesap yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, gerekçeli ve denetime elverişli şekilde düzenlenen 10/10/2016 tarihli rapor mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunarak davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilmiştir.

Davacının yıllık izinlerini kullandığı izin ücretinin ödendiği davalı işveren tarafından kesin delillerle ispatlanamadığından davacı lehine izin ücretine hükmedilmiştir.

Davacının fazla mesai yaptığı, hafta tatillerinde çalıştığı ancak ücretinin ödenmediği anlaşılmakla, hesaplanan fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücretinden  takdiren % 30 nispetinde indirim yapılarak davacı lehine fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücretine  hükmedilmiştir.
Davacının ücret alacağı dava açıldıktan sonra ödenmiş olduğundan bu konuda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM:
Davacının davasının KABULÜ ile
1-Brüt 2.570,45 TL kıdem tazminatının fesih tarihi olan 25/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek banka faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2 Brüt 2.257,19 TL ihbar tazminatının 2,000,00 TL sının dava tarihinden geriye kalanın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Brüt 3,996,72 TL fazla mesai ücreti alacağının 50,00 TL sının dava tarihinden geriye kalanın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Brüt 1.863,23 TL hafta tatilili ücreti alacağının 50,00 TL sinin dava tarihinden geriye kalanın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizil ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Brüt 644,84 TL izin ücreti alacağının 50,00 TL sının dava tarihinden geriye kalanın ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Ücret alacağı dava açıldıktan sonra ödenmiş olduğundan konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına
7-Davacı tarafça yatırılan 383,63-TL harç ile yapılan 972,80-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
10-Gider avansından geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine

Dair, Taraf vekillerinin  yüzüne karşı tebliğinden itibaren 8 gün içinde kanun yolları açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/04/2017



Yukarıda verili yerel mahkeme kararı ANKARABÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ 2017/1949 E.,  2017/2530 K. nolu ilam ile ONANMIŞ'tır. 
Verilen ONAMA KARARI kesin karar olduğundan, yargılama davacı lehine sonuçlanmıştır. 

                                                                                                                            Saygılarımızla 
                                                                                                               Av. Mükerrem Sedef KILIÇ 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...