Ana içeriğe atla

Ödeme Emrinin İptaline Dair Vergi Mahkemesi Kararı

DAVANIN ÖZETİ : Davacı şirket vekili tarafından; müvekkili şirket adına tescilli 15.12.2015 tarih ve IM041166 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesine ilişkin olarak düzenlenen 18061600CK001248 sayılı ceza kararında yer alan tutarın süresi içinde ödenmediğinden bahisle müvekkili adına düzenlenen 1.11.2018 tarih ve 45994707-205 sayılı ödeme emrinin; ödeme emrinde bahsi geçen 18060000IT000185 sayılı karara karşı süresi içinde dava açıldığı, davanın halen derdest olduğu, söz konusu kararın kesinleşmemiş bir karar olduğu, 2577 sayılı sayılı Kanunun 27. maddesinin 4. fıkrası uyarınca dava açılmasıyla tahsil işlemi durduğundan davalı idarece ödeme emri düzenlenmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali talep edilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Ankara 7. Vergi Mahkemesi'nde açılan davanın süresinde açılmadığı ve aynı zamanda Mahkemece verilen dilekçe ret kararından sonra davacı tarafından aynı yanlışlıklar yapıldığından 2577 sayılı Kanunun 15. maddesi gereğince bahsi geçen davanın reddedilmesi gerektiği, bu hususların Ankara 7. Vergi Mahkemesi'nde açılan dosyada verilen savunma dilekçesinde de belirtildiği, dolayısıyla bahsi geçen mahkeme karar verene kadar bekletici mesele yapılması gerektiği, para cezası kesilmesinin hukuka uygun olduğu, para cezasına ilişkin karar davacıya bildirilirken cezanın 15 günlük ödeme süresi içinde ödenmesi gerektiğinin de belirtildiği, belirtilen süre içinde davacı şirket tarafından ödeme yapılmadığı, idarenin yaptığı işlemlerin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.


TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren Ankara 1. Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü:
 Olayda, para cezasına vaki itirazın reddi yolunda tesis edilen işlemin tebliği üzerine davacı tarafından ceza kararının iptali istemiyle dava açıldığı ve bu davanın halen derdest olduğu, söz konusu davada ilk inceleme hususlarında henüz bir karar verilmediği, kaldı ki davalı idarenin ilk savunma dilekçesinin de Mahkeme tarafından tebligata çıkarıldığı görülmüş olup, bu aşamada ödeme emrine konu alacağın tahsil edilebilir hale geldiğinden söz edilmesine imkan bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, dava konusu ödeme emrinde yasal isabet görülmemiştir. 
Açıklanan nedenlerle; DAVANIN KABULÜNE, dava konusu ödeme emrinin İPTALİNE, 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAK KARARLAR

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAK KARARLAR NELERDİR? Mahkeme ilamlarında yer alan kararların uygulanabilir hale getirilebilmesi için kararların icra edilmesi gerekmektedir. Bu husus; hem alacak hem de eda hükümleri için geçerlidir.  Asıl olan mahkeme ilamı ile birlikte kararların uygulanabilir hale gelmesidir. Mahkeme ilamı ile birlikte ilamda bahsi geçen hükümlerin icrası talep edilebilir.  Ancak bu asıl kuralın da istisnaları mevcut olup, icraya konulmadan evvel kararların icrasının yapılıp yapılamayacağı hususu değerlendirilmelidir.  Mahkeme ilamları; eğer henüz kesinleşmedi ise ilamda bahsi geçen hükmün ne olduğuna bakmak gerekir.  Kesinleşmeden icra edilemeyecek kararlar ( istisnalar):  HMK 'da bu kararlar aşağıdaki gibi sayılmıştır.  Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Kişiler hukuku deyiminden; kişisel haklar ve bu haklara bağlı diğer ...