Ana içeriğe atla

SAVCILIK SORUŞTURMA AŞAMASINDA YAPILAN USULSÜZ YAKALAMA KARARI

 

            Son zamanlarda adresi belirli ve ulaşılabilir durumda olan kişiler hakkında dahi sıkça YAKALAMA KARARI verildiğini görmekteyiz. 

Ancak tanzim edilen işbu yakalama kararlarının tümü mevzuata uygun şekilde usulüne göre verilmiş kararlar değildir. 

Şöyle ki, 

YAKALAMA KARARI tanzimi her ne kadar Cumhuriyet Savcısı talebi ile Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilmekteyse de (SORUŞTURMA  AŞAMASINDAKİ DOSYALAR İÇİN) işbu mercilerin yetkileri sınırsız değildir. 

YAKALAMA KARARI verilebilmesi için mevzuatımızda gerekli şartların mevcut olup olmadığı aranmaksızın makamların takdir yetkisi ile YAKALAMA KARARI tanzim etmesi halinde kişilerin ANAYASAL HAKLARI  doğrudan ihlal edilmektedir.  

Bu nedenle, kişilerin anayasa ile güvence altına alınmış haklarının usulsüz şekilde ihlal edilmesi halinde; eyleme maruz kalanların ANAYASA MAHKEMESİ 'ne doğrudan başvurarak tazminat talep etme hakları mevcut olduğu gibi Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 141. ve devamı  maddelerinde de uğranılan zararın tazmini için devlet aleyhine tazminat davası açma hakları mevcuttur. 

  Yine AİHS'nin 5. maddesinin son fıkrasında da bu husus tazminat sebebi olarak görülmüş ve hüküm altına alınmıştır. 

Mevzuatımızda Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapılması için öngörülen süre 30 GÜN olmakla beraber, tazminat davası için dava açma süresi 3 AY / 1 YIL olarak öngörülmüştür. Kanunda öngörülen bu süreler hak düşürücü nitelikte olup, kesilmesi veya durması söz konusu olmadığı gibi eski hale getirme kurumunun da bu kapsamda uygulama bulamadığını belirtmek gerekir. 

Bu nedenle söz konusu YAKALAMA KARARI 'nın verilebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığını dikkatle incelemek elzemdir. 

SORUŞTURMA AŞAMASINDA YAKALAMA KARARI VERİLEBİLESİ İÇİN AŞAĞIDAKİ ŞARTLARIN OLUŞMASI ELZEMDİR. 

1)      Suç konusunun CMK 91. Maddesinde belirtilen KATALOG suçlardan olması gerekmektedir.  

2)      Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nin 4. Maddesinde belirtildiği üzere şüphelinin SUÇ İŞLEDİĞİ YÖNÜNDE KUVVETLİ İZ bulunması gereklidir.

3)      CMK 90/1. Maddesi ve Anayasa’nın 19/3. Maddesinde belirtildiği üzere GECİKMESİNDE SAKINCA bulunan bir halin olması gerekmektedir.

4)      CMK 98. Madde kapsamında “ Çağrı Üzerine Gelmeyen veya Çağrı Yapılamayan Şüpheli “ durumunun mevcut olması gerekmektedir.  

5)      CMK 145 ve 146. Maddelerinde belirtildiği üzere, şüpheliye üzerinde “gelmezse zorla getirileceği”  ve “ çağrılma nedenini açıkça belirten” davetiye ( tebligat vb postalar ) gönderilmesine rağmen, çağrıldığı yere gelmeyen şüpheli konumunda olunması gerekmektedir. 

 ( YANİ KAÇAK DURUMDA OLDUĞUNA KARAR VERİLMESİ) 

Yukarıdaki şartları taşımayanlar hakkında YAKALAMA kararı verilmesi usulsüz olup, usulsüz şekilde verilen yakalama kararına karşı devlet aleyhine TAZMİNAT talebinde bulunulabileceği gibi YAKALAMA KARARINA derhal İTİRAZ edilmesi de mümkündür.  


Saygılarımla 

Av. Sedef KILIÇ AKARSU 






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...