Ana içeriğe atla

16.11.2016 TARİHLİ YASA TASARISI- CİNSEL İSTİSMAR DÜZENLEMESİ


           15 YAŞ ALTI BİRİYLE SEVİŞMEM GEREK!

              "Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16 Kasım 2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçunda, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza Muhakemesi Kanununun 231'inci maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazın ortadan kaldırılmasına karar verilir."

Yukarıdaki düzenlemeyi bilmeyen yoktur kanımca. Ancak herkesin anlayabildiğini sanmıyorum.

Benim naçizane fikrim ise; değişiklik isteminin hastalıklı zihinler tarafından ortaya atılmış olduğu yönündedir.

Hali hazırda mevcut olan düzenlemenin birçok kişiyi mağdur ettiği ve değişiklik yapıldığı düşünülmektedir.

Evet, belki de Türk Ceza Kanunundaki mevcut düzenleme ile mağdur olan-olduğunu düşünen kişiler olabilir. Ancak, yasa değişikliğinden önce herhangi bir yargılama yapılmadan 3.000 kişinin bu düzenlemeden yararlanacağı bilgisini paylaşmak tarafımca iyi niyetli/ adaletli bir düzenleme olmadığının ispatıdır.

Hadi diyelim, tamam bu sayı gerçekten mağdur olanları temsil ediyor. Bu 3.000 kişi gerçekten mağdur, gerçekten özgür olmayı hak ediyor. Ancak yine de bu 3.000 kişinin önceliğini anlamakta güçlük çekiyorum.

Çünkü, yasa tasarısı tarihi olan 16.11.2016 tarihi itibariyle birçok konuda çok daha fazla kişinin çok daha fazla mağdur olduğunu düşünmekteyim.

Aşağıda örneklemeler verdiğimiz kişilerin mağduriyetlerinin giderilmesi neden talidir?

Neden bu hususlarda değişiklik yapmak/ çözüm üretmek ikincildir?

ü  Ülkemizde oransal olarak %40 ‘ı bulan Ensest ilişki mağdurları
ü  Sayısı 100.000 ’i aşan dolandırıcılık mağdurları
ü  Sayısı 5.000’i aşan, şeker hastası mağdurları (Heberprot – P 75 Mg FLAKON adlı ilaç nedeniyle)
ü  Sayısı 200.000’i geçen uyuşturucu mağdurları
ü  Sayısı milyonları bulan sigara mağdurları
ü Sayısı 50.000’i aşan GSS (Genel Sağlık Sigortası) mağdurları
ü  Canlı bomba mağdurları
ü Terör mağdurları
ü Bir anlık dikkatsizlikle kaza yapıp, taksirle öldürme suçundan cezaevlerinde olan mağdurlar 

Örneklerin sayısını artırmak bir o kadar kolay iken bir o kadar da hüzünlü aslında…

Ülkemizde birçok kişi birçok konuda mağdur zaten. Hem de yıllardır mağdur. Ancak bizim için bu 3.000 kişilik hastalıklı zihinlerin ve sözde ailelerinin (!)  mağduriyeti neden önem arz ediyor.

PEKİ KİM BU KİŞİLER?

Adalet Bakanlığı ve diğer siyasi iktidarların açıklamasına göre; cebir, tehdit, hile olmadan 15 yaş altındakilerle cinsel münasebette bulunanlar.
Tecavüzcüler bu tasarıdan yararlanamayacaklar (!)

Yani; 15 yaş altındakilerle cinsel ilişkiye girenler … Çocuk yapanlar, çocuklar yapanlar… 

(Ama tecavüz /zorlama/hile olmadan;  şeker verilerek ikna edilen çocuklar…)

Sizce çok mu önemli bu kişiler? Sizce evlenince her şey geçecek mi?
Bu değişiklik çok mu gerekli?

Kim için gerekli? 15 yaş altında olduğunu bile bile biriyle ilişkiye giren kişi için mi gerekli? Yoksa küçükken hataen seviştiği adamın hapisten çıkmasını isteyen kız için mi gerekli ?
Bu kızın ailesi için mi gerekli? Bu garip, absurd, hayasız ilişki neticesinde doğan çocuklar için mi gerekli? 
Kim için gerekli? Ne kadar gerekli?

Şunu sormazlar mı devlet erkine?
1-     Bu çocuk cinsel ilişki içerisinde iken sen neredeydin?
2-    Hadi haberin olmadı, hadi engel olamadın diyelim. Peki sen bu kız, bu çocuğu doğururken neredeydin?
3-    Gebeliği neden sonlandırmadın?
4-     15 yaş altındaki bir çocuğun dünyaya çocuk getirmesine nasıl müsaade ettin?

   Şunu sormazlar mı 3.000 faile ?
1-    Bu 15 yaş altındaki kız ile neden ilişkide bulundun?
2-   15 Yaş altındaki kızı reddetmek neden bu kadar zor?
3-   15 yaş altındaki kız ile ilişkiye girmenin suç olduğunu bile bile neden bunu yaptın?
4-  15 yaş altındaki kızı, bu ilişkinin yasak olduğu hususunda neden bilgilendirmedin?
5- İlki hata ile oldu diyelim, neden devam ettin? 


Sormazlar… Çünkü onların her şeye verilecek bir cevabı vardır ve insanlar bu soruyu sormaya korkarlar.

Cebir/tehdit/hile olmadan 15 yaş altındaki (14-13-12-11-10-9 yaşındaki ) bir çocukla ilişkiye girmek nasıl mümkün olabilir?

Bir çocuk bu kararı nasıl alabilir? Aklım almıyor.

Hadi iyiniyetli düşünelim.
Bu çocuk bu kararı almış. Hem de bilerek, isteyerek almış. Bir adam ile cinsel ilişkide bulunmayı gerçekten istemiş. Bu durumu bu suçun failine de beyan etmiş.

Fail neden kabul etmiş ?
 Fail kız istedi/yalvardı diye neden onu ciddiye almış?
Neden her şey normalmiş gibi bir kez iki kez üç kez eylemine devam etmiş?

Gördünüz mü?
Bu adamların yaptıkları hiç de normal değil! Bu adamlar masum da değil, mağdur da değil... 

Bu düzenlemenin kabulü mümkün değil. Düzenleme kabul gördü, yasa geçti diyelim. O zaman ne olacak?

Hapisten çıkmak için öncelikle mağdurun ailesi bulunacak. Kızları karşılığında kaç para istenildiği aileye sorulacak?
Bu para aileye verilecek ve bu kızlar zorla/dayakla/şiddetle bu failler ile evlendirilecek.
Peki mağdur ne diyecek?
Ne zaman boşanabileceğiz diyecek. Peki ne zaman boşanacaklar… Belki 10, belki 25 sene sonra… Bu zaman zarfında ne olacak?

Gazetelerde 3. Sayfa haberlerinin sayısı artacak…  


                                                                  Sözün bittiği yerdeyiz.
                                                    Ancak; zamanı gelince yeni sayfa açmayı da elbet biliriz.


Tüm kız çocukları adına…



           

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...