Ana içeriğe atla

VERGİ MAHKEMESİ KARARI / GTİP POZİSYONU /TRT PAYI




                  T.C 
              ANKARA
 1. VERGİ MAHKEMESİ 

ESAS NO          :2016-1158
KARAR NO     :2016-1758



DAVACI         : R....................................................... SAN. TİC. A.Ş.
VEKİLİ        : Av. Eser KURU- Av. Mükerrem Sedef KILIÇ
                 Tunus Caddesi, No:87/10, Kavaklıdere,  Çankaya/ANKARA

DAVALI        : GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI/ANKARA
VEKİLİ         : AV. D.............................................
                 Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı, Orta Anadolu Gümrük Ve Ticaret Bölge Müdürlüğü, İstanbul Yolu Üzeri 6.Km., TCDD Behiçbey Tesisleri,  Yenimahalle//ANKARA

DAVANIN ÖZETİ : Davacı şirket vekili tarafından; Ankara Gümrük Müdürlüğü'nce tescilli 14.12.2015 gün ve IM041060 sayılı Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi kapsamında 8471.50.00.90.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda "Bilgisayar tabanlı video kayıt  cihazı" olarak beyan edilen eşyanın; 8521.90.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda kaldığından bahisle ek olarak tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisi, katma değer vergisi, kültür fonu farkı ve TRT bandrol tutarı vergi farkına üç kat oranında para cezası kesilmesine ilişkin 6.4.2016 tarih ve 16CK061600666 sayılı para cezası kararına dair işlemin; müvekkilinin ithal ettiği malların 8471.50.00.90.00 GTİP'inde yer alan mallar olup, ithalatının % 0 gelir vergisi, % 18 katma değer vergisi ve % 0 özel tüketim vergisi üzerinden gerçekleştirildiği, söz konusu malların bandrole tabi olmadığı, eşyanın bilgisayar tabanlı video kayıt cihazı olduğu, davalı idarenin tespitinde olduğu gibi 8521 pozisyonunda belirlenmesinin mümkün olmadığı, zira eşyaların farklı teknik özellikler arz ettiği, Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nce hazırlanan 16.12.2014 tarihli raporda müvekkil şirketin ticarti mallarının 84.71 GTİP'inde yer alması gerektiğinin belirtildiği, aynı ürünler için Ankara 6. Vergi Mahkemsi'nde açılan davalar sonucunda eşyanın 8471 GTİP'inde tasnif edileceğinin hüküm altına alındığı, Gümrük Ticaret Bakanlığı'nın aynı özelliklere sahip ticari mallar için TR.340000.13.0046 nolu bağlayıcı tarife bilgisinin mevcut olduğu ve Danıştay 7. Dairesi'nce bakanlıkça verilen bağlayıcı tarife bilgisinin verildiği ticari mal ile her yönden aynı olan başka bir ticari mal için de bağlayıcı olacağının hüküm altına alındığı, para cezası kararının yasal dayanağı bulunmadığı ileri sürülerek iptali istenilmektedir. 

SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı şirket tarafından beyan edilen eşyanın özellikleri itibariyle 8521.90.00.00.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda kaldığı, bağlayıcı tarife bilgisinin gümrük idarelerini sadece hak sahibine karşı bağlayacağı, yükümlüsünce benzer eşyanın ithalatının da 6.12.2013 tarihli serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile 8521.90 alt pozisyonunda beyan edilmek suretiyle ithalatını gerçekleştirdiği dikkate alındığında para cezası kararının kanun ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.


TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Hüküm veren Ankara 1. Vergi Mahkemesi'nce, duruşma için önceden belli edilen 14.11.2016 tarihinde davacı şirket vekilinin geldiği, davalı idareyi temsilen AV. D'nin mazeret sunarak yokluğunda karar verilmesini talep ederek gelmediği görülerek, davacı şirket vekiline usulüne uygun söz verilip iddiaları dinlendikten sonra,  dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:  

Davacı vekili tarafından, dava dilekçesinin başında dava konusu verginin özel tüketim vergisi, katma değer vergisi, kültür fonu farkı ve TRT bandrol tutarı olmak üzere toplam 48.927,40 TL; dava konusu cezanın ise 146.782,20 TL olduğunun belirtildiği, davanın konusu bölümünde müvekkil aleyhine tanzim edilen para cezası kararının (ve dayanak vergi farkı kararının) iptalinin talep edildiği, sonuç ve istem bölümünde ise sadece para cezası kararının iptalinin talep edildiği görüldüğünden; 28.3.2016 tarihinde davacı şirket adına ek tahakkuk işlemi yapılıp yapılmadığına ilişkin davalı idareye yapılan ara kararımıza 12.10.2016 tarihinde idare tarafından verilen cevapta, "para cezası kesilmesine dayanak vergi farkına ilişkin olarak davacı şirket adına 11.10.2016 tarih ve 16ET061600376-1 sayılı ek tahakkuk işleminin yapıldığı ve ilgilisine tebliğ edildiği halde ek tahakkuk kararının henüz itiraz ve dava konusu edilmediği" belirtildiğinden, iş bu davanın davacı şirket adına 6.4.2016 tarih ve 16CK061600666 sayılı kararla kesilen 146.782,20 TL tutarındaki para cezasına ilişkin olduğu sonucuna varılmıştır.

4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 15. maddesinde; gümrük vergilerinin, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihte yürürlükte olan gümrük tarifesine göre hesaplanacağı, 197. maddesinde; yapılan denetlemeler sonucunda hiç alınmadığı veya noksan alındığı belirlenen gümrük vergilerinin, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten itibaren üç yıl içinde istenebileceği hükme bağlanmış; 234. maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde de; "Serbest dolaşıma giriş rejimi veya kısmi muafiyet suretiyle geçici ithalat rejimine tabi tutulan eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda; 15 inci maddede belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlarda veya vergilendirmeye esas olan sayı, baş, ağırlık gibi ölçülerinde aykırılık görüldüğü ve beyana göre hesaplanan ithalat vergileri ile muayene sonuçlarına göre alınması gereken ithalat vergileri arasındaki fark %5’i aştığı takdirde, ithalat vergilerinden ayrı olarak bu farkın üç katı para cezası alınır. " hükmü yer almıştır.

4070 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 16.maddesinin 3.fıkrasında; "Bu Kanuna göre gümrükte vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek ithal edilen malların hiç alınmamış veya eksik alınmış özel tüketim vergisi ile vergiden müstesna olduğu halde yanlışlıkla alınan veya fazla alındığı anlaşılan özel tüketim vergisi hakkında 4458 sayılı Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılır. İthal edilecek mala ilişkin beyan üzerinden hesaplanan vergiler ile muayene ve denetleme sonucu hesaplanan vergiler arasındaki farklarda, 4458 sayılı Gümrük Kanunu uyarınca ithalat vergileri noksanlıklarında uygulanacak esaslara göre para cezası kesilir." hükmü yer almaktadır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 48.maddesinin 1.fıkrasında; "Bu Kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış Katma Değer Vergileri hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından, 14.12.2015 gün ve IM041060 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinde yer alan "DIVAR IP 3000 ve DIVAR IP 7000" isimli eşyaların "bilgisayar tabanlı video kayıt cihazı" olarak  8471.50.00.90.00 Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunda beyan edildiği, yapılan kontrollerde eşyaların 8521.90.00.00.00 pozisyonunda olması gerektiği tespiti yapılarak şirket adına ek olarak özel tüketim vergisi, katma değer vergisi, kültür fonu farkı ve bandrol vergisi olmak üzere toplam 48.927,40 TL vergi farkının olduğunun tespit edildiği ve Gümrük Kanunu'nun 234/1-a maddesi uyarınca 48.927,40 TL'nin üç katı tutarında 146.782,20 TL idari paza cezası uygulanmasına ilişkin 6.4.2016 tarih ve 16CK061600666 sayılı para cezası kararının davacı şirkete tebliği sonrasında yapılan itirazın reddedilmesi üzerine bakılan işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İncelenen uyuşmazlığın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek duyulmuşsa da davacı şirket tarafından ithal edilen serbest dolaşıma giriş beyannamesi eşyalara ilişkin olarak Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nin E:2015/463,464  sayılı dosyalarında yaptırılan ve bir örnekleri de dava dosyasında yer alan bilirkişi raporlarıyla; "söz konusu cihazların, temel işlevinin görüntü kaydı, izlenmesi ve aktarımı olduğu, güvenlik amacıyla hastane, alış veriş merkezi, otel vb. alanlarda kolay ve anında erişim gerektiren çözüm ihtiyaçlarında kullanıldıkları, farklı büyüklükteki güvenlik sistemleri için ölçeklenebilen, izlenilebilen, uzaktan erişim sağlanabilen ve depolama çözümleri sunan bir sistem oldukları, mikroişlemci temelli bir donanımla ve Windows Storage Server 2008 işletim sistemiyle sağlanan özel bir uygulama ile çalıştıkları, yazılımıyla IP ağı üzerinden iletilen tüm verileri (örneğin; sayısal video/audio aktarımını ve IP trafiğini ) yönettikleri, ağ üzerinde bulunan IP kamera ve video kodlayıcılarını birleştirdikleri, alarmları ve genel olarak tüm sistemi yönettikleri, uzaktan yönetim için, web sayfasından veya mobil cihazlardan istenirse bir veya birden fazla son kullanıcıya ara yüz sağlayabilecekleri, bu özelliklerinden ötürü 84.71 pozisyonunda tarif edilen cihazlar kapsamında oldukları ve genel amaçlı programlanabilme özelliğine sahip bilgisayar sistemleri kapsamında değerlendirilmesi gerektikleri, genel amaçla tasarlanmış işlemci ana kartı donanımı ve Windows Storage Server 2008 işletim sistemi üzerinde çalışan yazılımı sayesinde IP temelli video kaydetme, izletme ve uzaktan yönetim işlevini yerine getirdikleri, 85.21 pozisyonundaki cihazların, manyetik bant üzerine kayıt yapan video kayıt cihazlarını ve aynı zamanda gelişmiş optik kayıt yapan yazıcı ve oynatıcı videoları kapsadığı, DIVAR IP 3000 ve DIVAR IP 7000 2U  isimli cihazların bu kapsama giren cihazlar için tarif edilen işlevlerden çok daha fazla özelliğe sahip olduğu ve bu nedenle Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonunun 84.71 olması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığının görüldüğü, söz konusu raporlara istinaden Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nce verilen 27/01/2016 gün K:2016/150, K:2016/152 sayılı kararlarla; "hükme esas teşkil edebilecek nitelikte görülen bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alındığında, dava konusu  DIVAR IP 3000, DIVAR IP 7000 2U isimli cihazların, sadece video kayıt veya gösterme cihazı olarak kabul edilemeyeceği, programlanabilme özelliğine sahip otomatik bilgi işlem makinesi niteliğinde ve davacının beyan ettiği gibi 84.71 pozisyonunda olduğu sonucuna varıldığından dava konusu ek tahakkuklar ile kesilen cezalarda hukuka uyarlık görülmemiştir" gerekçesiyle davaların kabulüne kararı verildiği,  Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. Kurulu'nun 01/06/2016 tarih ve E:2016/1161, K:2016/1485 sayılı kararıyla Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nin 27/01/2016 günlü, E:2015/464, K:2016/152 sayılı kararının onandığı; Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nce verilen 27.1.2016 tarih 2015/463, 2016/150  sayılı kararının ise davacı şirket tarafından temyiz edildiği ancak karar verildiği tarih itibariyle Uyaptan yapılan harici araştırmada Danıştay tarafından verilmiş herhangi bir kararın bulunmadığı görülmüştür.

Bu durumda, iş bu dava konusu hükme esas alınan ve Ankara 6. Vergi Mahkemesi'nce yaptırılan bilirkişi raporlarıyla; dava konusu para cezası kesilmesine dayanak serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhtaviyatı DIVAR IP 3000, DIVAR IP 7000 isimli cihazların programlanabilme özelliğine sahip otomatik bilgi işlem makinesi niteliğinde olduğu, sadece video kayıt veya gösterme cihazı olarak kabul edilemeyeceği ve 84.71 pozisyonunda olduğu tespit edildiğinden, söz konusu eşyaların 8521.90.00.00.00 pozisyonunda olması gerektiğinden bahisle davalı idare tarafından şirket adına kesilen para cezasına ilişkin 6.4.2016 tarih ve 16CK061600666 sayılı işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; DAVANIN KABULÜNE, dava konusu para cezasına ilişkin işlemin İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan 551,50 TL  yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen............TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, artan posta avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi 4. Vergi Dava Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 16/11/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



                                                                                              Saygılarımızla, 
                                                                                        Metis Hukuk Bürosu 





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...