T.C.
ANKARA
16. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2012/419
KARAR NO : 2015/26
DAVACI : Y........................
VEKİLİ : Av. .............................................................. / ANKARA
DAVALI : T
VEKİLİ : Av. ...............................................................ANKARA
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/07/2012
KARAR TARİHİ : 03/02/2015
Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TBMM Koruma Daire Başkanlığında koruma görevlisi olarak görev yapmakta olan davacıya, davalının yanındaki 2 kişiyle birlikte lojman kapısından içeri girişleri sırasında aşağılayıcı sözler söylediğini, görevini yapmasına engel olduğunu, davacının şikayeti üzerine davalı ile onunla birlikte hareket eden ................. ve ................. K.......... hakkında Ankara 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/125 E sayısında görülen dava açıldığını, davanın davalının aleyhine sonuçlandığını, bu olayın soruşturması sırasında davalının ayrıca, olayın cereyanı sırasında davacının kendilerini kastederek orada bulunanlara "siz benim tarafımı mı tutacaksınız yoksa bu pezevenklerin tarafını mı tutacaksınız" dediğini beyan ederek iftirada bulunduğunu, böylece davalının davacıyı manevi zarara uğrattığını beyanla, 9.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/430 esasında görülen dava ile eldeki davanın birleştirilmesi gerektiğini, Ankara 3.Asliye Ceza Mahkemesinde görülüp karara çıkan 2011/125 esas sayılı dosyada verilen kararın henüz kesinleşmediğini, davacının davalıya olay sırasında hakaret ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, manevi tazminat davasıdır.
Ceza dosyası, tarafların mali ve sosyal durumlarını gösteren tutanaklar ve diğer deliller dosyada mevcuttur.
Ankara 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/125 E sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı Y......................'ın dosyamız davalısı T................... ve dosyamızda dava dışı olan iki kişi hakkında yaptığı şikayet sonucunda, T..................... ve diğerleri hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kamu davası açıldığı, yargılama devam ederken Ankara 14.Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/754 esas sayısında görülen kamu davası açılarak Y...............'nin T............. ve diğer 2 kişiyi kastederek polis memurlarına "siz benim yanımda mısınız, yoksa bu pezevenklerin yanında mısınız" demek suretiyle T.............'ye ve diğer 2 kişiye hakaret ettiğinin iddia edildiği, sulh ceza mahkemesindeki davanın asliye ceza mahkemesindeki dava ile birleştirildiği, yargılama sonucunda T....................... ve diğerlerinin Y...................................'ye görevini yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyetlerine, sanık T........................ hakkında hükmün açıklanmasına yer olmadığına, Y....................'ye üzerine atılı T........................ ve diğerlerine hakaret suçundan beraatine karar verildiği, bu kararı temyizen inceleyen Yargıtay 5.CD'nin 2013/2641 E sayılı ilamıyla Y...............hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan kurulan beraat hükmü ile E........................ hakkında görevli memura direnme suçundan verilen hükmün onanmasına, Y...........................'ye hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmünün itiraza tabi olduğuna karar verildiği, Tarkan Olcay'ın kendisi hakkındaki mahkumiyet kararına yaptığı itirazın Ankara 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/1058 D.İş kararıyla reddedildiği, böylece Ankara 3.Asliye Ceza Mahkemesi hükmünün tüm sanıklar yönünden kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kesinleşen ceza dosyasından anlaşılacağı üzere, davalının davacıya karşı görevini yaptırmamak için direnme suçunu işlediği, ayrıca davacının kendilerini kastederek orda bulunan polis memurlarına "siz benim tarafımı mı tutuyorsunuz, yoksa bu pezevenklerin tarafını mu tutuyorsunuz" şeklinde söz sarf ettiğini soruşturma sırasındaki ifadelerinde beyan ettiği, oysa davacının davalıya ve dava dışı şahıslara karşı bu şekilde söz sarf etmediğinin kesinleşen Ankara 3.Asliye Ceza Mahkemesinin kararıyla sabit olduğu, böylece davalının davacıya iftirada bulunduğunun anlaşıldığı, aynı zamanda suç olan hukuka aykırı bu fiilleriyle davalının davacının kişilik haklarını ihlal ettiği, TBK 'nın 58.maddesi uyarınca davalının manevi tazminat sorumluluğunun doğduğu anlaşılmıştır.
Davacı her ne kadar 9.000,00 TL manevi tazminat talep etmişse de; hukuka aykırılığın meydana geliş şekli, tarafların mali ve sosyal durumları dikkate alınarak, toplam 3.000,00 TL manevi tazminatın yeterli olacağı sonucuna varılmış aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1- 3.000,00 TL Manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 204,93-TL harçtan, peşin alınan 133,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 71,28-TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.500,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiline, davalıya ödenmesine,
4-Davacı yanca yapılan 57,00-TL tebligat ve yazışma giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 19,00-TL'si ile, 133,65-TL peşin harç giderinin davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı...... 03/02/2015
Yorumlar
Yorum Gönder