KHK İLE İHRAÇ EDİLEN KAMU PERSONELLERİNİN EMEKLİLİK İKRAMİYELERİNİN SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINCA DEĞERLENDİRİLMESİ
15 Temmuz 2016 tarihinden sonra ilan edilen Olağanüstü Hal ve yayınlanan bir dizi Kanun Hükmünde Kararname ile çok sayıda kamu personeli ihraç edildi. İhraç edilen kamu personellerinin bir kısmı göreve iade edilmek amacıyla hukuki sürece dahil oldu. Bir kısmı ise emeklilik başvurusu gerçekleştirdi.
Ancak söz konusu Kanun Hükmünde Kararnameler ile kamu görevinden çıkarılanlardan Sosyal Güvenlik Mevzuatına göre emeklilik süresini dolduranlardan bazıları yaşlılık aylığı ve emekli ikramiyesi almış olmasına rağmen bazı kişilere emekli ikramiye ödemesi yapılmadı.
İşbu yazıda emeklilik ikramiyesi ödemesi yapılmayan Kamu Personellerinin (ihraç edilmiş) başvurması gereken hukuki yollar üzerinde duracağız.
Söz konusu emeklilik başvurusunun yapılması ile emeklilik aylığı denilen yaşlılık aylığının bağlanması ancak emekli ikramiyesinin ödenmemesi halinde kişiler ne yapacak?
1) Bu kişilerin öncelikle SGK Başkanlığı'na bir başvuru gerçekleştirmesi gerekmektedir. İş bu yazı içeriğinde emeklilik talebinde bulunulmasına rağmen, emekli ikramiyesinin ödenmediği ve ödemenin yapılmasının talep edildiği hususları yer almalıdır.
2) Talep üzerine ret cevabının verilmesi ya da talep tarihi üzerinden 60 gün geçmesi halinde talep reddedilmiş sayılacaktır.
3- Talebin açıkça reddedilmesi ya da zımni reddi halinde; karar tebliğ tarihi veya tebliğ edilmiş sayılması gereken tarihten başlayarak 60 gün içinde iş bu kararın iptali için dava açılması gerekmektedir. Aksi halde bir daha iş bu işlem sebebiyle dava açılamayacak ya da açılan davalar süre yönünden reddedilecektir.
Sosyal Güvenlik mevzuatının ret gerekçesi genellikle aşağıdaki şekildedir.
"Bilindiği üzere, 5434 sayılı emekli Sandığı Kanunun "İkramiye" başlıklı 89. Maddesinde; hizmet sürelerinin tamamı 5434 sayılı kanun ve /veya 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun geçici 4. Maddesi kapsamında bulunmayanlardan, mülga 2829 sayılı Sosyal Günelik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında malullük aylığı bağlananların, 5434 sayılı kanun veya 5510 sayılı kanunun geçici 4. Maddesi hükümlerine tabi olarak 5434 sayılı kanun veya 5510 saylı Kanunun geçici 4. Maddesi hükümlerine tabi olarak 5434 sayılı kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarına söz konusu çalışmaların 1475 sayılı kanunun 14. Maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 1475 sayılı kanunun 14. Maddesinde hizmet akdinin " İşveren tarafından bu kanunun 17. Maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında, bir nedenle feshedilmesi kıdem tazminatını ödemesini gerektiren bir hal olarak belirlenmiş iken, 4857 sayılı İş Kanunun 25. Maddesiyle düzenlenen işverenin haklı fesih nedenleri ise Kıdem Tazminatı ödenmesine engel bir hal olarak ortaya çıkmaktadır. Bu kapsamda memurların kurumlarınca haklı bir nedenle görevine son verilmiş olması ikramiye ödenmesine engel bir hal teşkil etmektedir.
Emeklilik sicil dosyanızın tetkikinde; 5510 sayılı kanunun 4/1-c bendi kapsamında sigortalı olarak görev yapmakta iken 06.01.2017 tarihinde görevinizden çıkarılmanız ve talebiniz üzerine tarafınıza 01.02.2017 tarihinden itibaren, mülga 2829 sayılı Kanun uyarınca birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden 5434 sayılı Kanun Hükümlerine göre emekli aylığı bağlandığı anlaşılmıştır.
Buna göre 5510 sayılı kanunun geçici 4. Maddesi kapsamındaki görevinizden kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak ayrılmadığınızdan, yukarıda bahsedilen madde hükmü gereğince memuriyet hizmetleriniz nedeniyle tarafınıza emekli ikramiyesi ödenmesi kanunen mümkün değildir. "
İş bu gerekçe içeriğinde kamu görevlisinin kamu görevi dışında sosyal güvenlik kaydına rastlanması halinde hizmet birleştirmesinin yapıldığı ve işbu hizmet birleştirilmesi sebebiyle de iş akdinin (yani memuriyetin) İş Hukuku Mevzuatına göre kıdem tazminatına hak kazanılması halinde ödeneceği aksi halde ödenmeyeceği belirtilmektedir.
Ohal KHK 'sı ile ihraç edilen kişiler hakkında emsal bir karar bulunmamakla birlikte bu hususta Danıştay'ın daha önce vermiş olduğu kararlar mevcuttur. İşbu karar gerekçeleri ile ve tüm SGK Mevzuatını bir arada değerlendirdiğimiz takdirde; kamu görevlilerinin kamu görevi dışındaki hizmet süreleri hesap edilir.
İş bu hesaplamalar ile kişinin kamu görevi yapmış olduğu hizmetler emeklilik ikramiyesi almasına yeter düzeyde ise eşitlik ilkesi gereğince emekli ikramiyesi ödenmesi gerekmektedir.
Ancak bahsettiğimiz üzere Ohal KHK 'ları ile ihraç edilen kişilere özgü kesinleşmiş bir mahkeme ilamı söz konusu değildir.
Ancak kişilerin sonradan bir hak kaybı yaşamaması adına bir an evvel hukuki süreç başlatması elzemdir. Aksi halde kanunda yer alan süre öneline takılarak davalar usulen reddedilecektir.
Saygılarımızla
Av. Sedef KILIÇ
*Söz konusu sitede yer
alan yazılar ve yargı içtihatları ile herhangi bir hukuki hizmet verilmemektedir.
İşbu paylaşımlar bilgi aktarımı olup, yazı içeriklerinden tarafımın sorumlu
tutulamayacağını bildiririm. Hukuki danışmanlık Avukatlık Kanunu gereği ücrete
tabi olup, olaya ilişkin hukuki danışmanlık hizmeti talep edilmesi halinde sedefmetishukuk@gmail.com ya da www.metishukuk.com.tr adresinden
iletişimde bulunulabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder