Ana içeriğe atla

TÜRK HUKUKUNA GÖRE EVLAT EDİNME


 

TÜRK HUKUKUNA GÖRE EVLAT EDİNME

 

Evlat Edinme son dönemde ilgi gören hukuki işlemlerden olup, bu yazımızda evlat edinme ile ilgili merak edilenleri cevaplandırmaya çalışacağız.

Evlat edinme genel olarak Türk Medeni Kanununda düzenlenmekle birlikte, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve kanun hükmü yerine geçen uluslararası sözleşme hükümleri ile de işlemler yürütülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu içerisinde çocuklarla ilgili olarak “Evlat Edinme” konusu 305-320 maddeleri arasında düzenlenmiş olup, 305. maddede küçüklerin evlat edinmesi için gerekli koşullar aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

·         Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.

·         Evlat edinmenin her hâlde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.

Birlikte evlat edinmeyle ilgili hususlar ise Türk Medeni Kanunu’nun 306. Maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

·         Eşler, ancak birlikte evlat edinebilirler; evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler.

·         Eşlerin en az 5 YILDAN BERİ EVLİ olmaları veya 30 YAŞINI DOLDURMUŞ bulunmaları gerekir.

·         Eşlerden biri, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlat edinebilir.

Türk Medeni Kanunu’nun 307. Maddesinde ise tek başına evlat edinmeyle ilgili düzenlemeleri görmekteyiz.

·         Evli olmayan kişi otuz yaşını doldurmuş ise tek başına evlat edinebilir.

·         Otuz yaşını doldurmuş olan eş, diğer eşin ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksunluğu veya iki yılı aşkın süreden beri nerede olduğunun bilinmemesi ya da mahkeme kararıyla iki yılı aşkın süreden beri eşinden ayrı yaşamakta olması yüzünden birlikte evlat edinmesinin mümkün olmadığını ispat etmesi hâlinde, tek başına evlat edinebilir.

Türk Medeni Kanununun 308. maddesinde evlat edinilenin, evlat edinenden en az 18 YAŞ küçük olması şartı belirtilmiş olup, bu husus çok önemlidir.

Evlat edinme işleminde küçüğün ana ve babasının rızası gerekmektedir. Rıza için küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmesi beklenmektedir. Rıza, tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak 6 HAFTA İÇİNDE aynı usulle geri alınabilme olanağı vardır. Geri almadan sonra yeniden verilen rıza kesin olarak kabul edilir ve değiştirilemez (m.309).

Anne ve babanın birinin rızasının aranmadığı durumlar ise şu şekilde belirtilmiştir:

·         Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa,

·         Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa (m.311).

Erginlerin ve kısıtlıların evlat edinilmesinin koşulları 313. maddede açıklanmıştır. Evlat edinenin altsoyunun açık muvafakatiyle ergin veya kısıtlı aşağıdaki hallerde evlât edinilebilir.

·         Bedensel veya zihinsel engeli sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az 5 yıldan beri bakılıp gözetilmişse,

·         Evlat edinen tarafından, küçükken en az 5 yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmişse,

·         Diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az 5 yıldan beri evlat edinen ile aile hâlinde birlikte yaşammışsa.

Evlat edinme işlemi tamamlandıktan sonra ana ve babaya ait olan haklar ve yükümlülükler evlat edinene geçmektedir.

EVLATLIK, EVLAT EDİNENİN MİRASÇISI OLMAKTADIR.

Burada önemli olan durum, taraflar birbirine mirasçı olamamaktadır. Yalnızca evlat edinilen, evlat edinenin mirasçısı olabilmektedir.

Evlatlık küçük ise evlat edinenin soyadını almaktadır. Ergin olan evlatlık, evlat edinilme sırasında eğer isterse evlat edinenin soyadını alabilir. Kanundan doğan bir zorlama söz konusu değildir.

Eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır. Evlatlığın, miras ve başka konularda hak kaybına uğramaması, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlettirilir. Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz (m.314). Açıklanması SUÇTUR.

Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşmenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğu Hakkında Kanun

5.12.2001 tarihinde Lahey’de imzalanan “Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme Konusunda İşbirliğine Dair Sözleşmeyi” Türkiye 14.01.2004 tarihinde 5049 sayılı Kanun ile yasallaştırmıştır (Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlat Edinme, 2004).

Sözleşmenin amaçları 1. Maddede şu şekilde belirtilmiştir:

·         Ülkelerarası evlat edinmelerin, çocuğun yüksek yararlarına ve uluslararası hukukun ona tanıdığı temel haklara uyularak yapılması için koruyucu tedbirleri tesis etmek;

·         Bu önlemlere uyulmasını sağlamak ve böylece çocukların kaçırılmasını, satımını ve ticaretini önlemek için Âkit Devletler (anlaşmayı kabul eden devletler) arasında bir iş birliği sistemi kurmak;

·         Sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirilen evlat edinmelerin Âkit Devletlerce tanınmasını sağlamaktır.

 

 

4. Madde :

Sözleşmenin kapsamına giren bir evlât edinme, menşe Devleti yetkili makamlarınca ancak aşağıdaki hallerde gerçekleştirilecektir:

a) Çocuğun evlât edinmeye uygun olduğunun tespiti;

b) Çocuğun menşe Devletinde yerleştirilme imkânları gerekli şekilde incelendikten sonra, ülkelerarası bir evlât edinmenin, çocuğun yüksek yararlarına uygun olduğunun tespiti;

c) Aşağıdaki hususların sağlanmış olması:

(1) Evlât edinme için muvafakati zorunlu olan kişi, kurum ve makamlarla gerekli görülen hallerde istişarede bulunulmuş ve özellikle bir evlât edinmenin çocuğun asıl ailesi ile olan hukukî ilişkisini sona erdirip erdirmediği ve rızalarının sonuçları hakkında gereğince bilgi verilmiş olması;

(2) Söz konusu kişi, kurum ve makamların rızalarının serbestçe ve yasal şekle uygun olarak beyan edilmiş ve açıkça veya yazılı olarak verilmiş olması;

(3) Bu muvafakatlerin para veya herhangi bedel mukabili elde edilmemiş ve muvafakatlerden vazgeçilmemiş olması ve

(4) Ananın rızası gerekmekte ise, ancak çocuğun doğumundan sonra verilmiş olması;

d) Çocuğun yaşına ve olgunluğuna ilişkin şu hususların sağlanmış olması:

(1) Çocuğun evlât edinmenin sonuçları ve gerekli ise buna rızası hakkında yeterince bilgilendirilmiş ve kendisiyle istişarede bulunulmuş olması;

(2) Çocuğun arzu ve görüşlerinin nazara alınmış olması;

(3) Çocuğun evlât edinmeye muvafakati gerekli ise bunun serbestçe ve aranan yasal şekillere uygun olarak verilmiş bulunduğu ve muvafakatin açıkça veya yazılı olarak verildiği hususunun tespit edilmiş olması ve

(4) Bu muvafakatin para ya da herhangi bedel mukabili elde edilmemiş olması.

Koruyucu Aile Yönetmeliği

Korunmaya muhtaç çocukların korunmalarını gerektiren süre içerisinde aile ortamında yetiştirilmesine yönelik koruyucu aile hizmetlerinin uygulama esaslarını, Bakanlık ile koruyucu ailenin yetki ve sorumluluklarını belirlemek, hizmetin etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla 14.12.2012 tarihinde 28497 sayı ile Resmi Gazetede Koruyucu Aile Yönetmeliği yayımlanmıştır (Koruyucu Aile Yönetmeliği, 2012).

 

 

 

Yönetmeliğin 4. maddesinde geçen bazı tanımlar şu şekildedir:

èAkraba veya Yakın Çevre Koruyucu Aile Modeli: Veli ya da vasi dışında kalan kan bağı bulunan akrabalar ya da çocuğun iletişim içinde olduğu veya tanıdığı bakıcı, komşu gibi yakın çevresinde olan, tercih etmeleri hâlinde en az temel ana, baba eğitimleri kapsamında eğitim almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı,

èAylık bakım ödemesi: Koruyucu aile hizmeti verildiği müddetçe koruyucu aile yanına yerleştirilen çocukların bakım, eğitim ve yetiştirilmelerine ilişkin harcamalara, çocukların kişisel gelişimleri için gerekli olan harçlıklarına karşılık olmak üzere talepte bulunan koruyucu ailelere ödenen miktarı,

èGeçici Koruyucu Aile Modeli: Acil koruma gereken ya da hakkında hizmet planı oluşturulmamış ve kuruluş bakımına yerleştirilmemiş ya da kendisi için planlanan hizmet modelinden çeşitli nedenlerle henüz yararlandırılamamış çocuklar için, temel ana, baba eğitimleri ve Koruyucu Aile Birinci ve İkinci Kademe Eğitimini almış profesyonel kişi ve ailelerin sağladığı BİRKAÇ GÜN ile en fazla BİR AY arasında değişen bakımı,

èSüreli Koruyucu Aile Modeli: Öz ailesi yanına kısa sürede döndürülme imkânı bulunmayan ya da kalıcı olarak aile yanına yerleştirilemeyen çocuklara, tercihen temel ana, baba eğitimleri ve Koruyucu Aile Birinci Kademe Eğitimini almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı,

èTemel Aile Eğitimi: Çocuğun desteklenmesi amacıyla çocuk gelişimi, ihtiyaçları ve etkili ebeveynlik yapılması kapsamında temel ana, baba eğitimini de içeren genel ebeveynlik becerilerinin kazanıldığı eğitimi,

èUzmanlaşmış Koruyucu Aile Modeli: Özel zorlukları ve ihtiyaçları olan çocuklara yardımcı olabilecek lisans eğitimine sahip olan veya eşlerden biri en az ilköğretim düzeyinde olmak üzere temel ana, baba eğitimleri, Koruyucu Aile Birinci ve İkinci Kademe Eğitimlerini almış kişi ve ailelerin sağladığı bakımı ifade etmektedir (m.4).

Koruyucu aile hizmetinden yararlanacak çocuğun tespiti

6. maddede şu şekilde açıklanmıştır:

 

Haklarında acil korunma veya bakım tedbiri alınması zorunlu görülen çocuklara öncelik verilmektedir.

Çocuklardan, her ay koruyucu aileye yerleştirilebilecek olanların fotoğrafları, ad ve soyadı, doğum yeri, doğum tarihi ve korunma veya bakım tedbiri veya acil korunma kararı nedenlerini kapsayan liste ile birlikte sağlık durumu, psiko-sosyal ve fiziksel gelişimlerini gösteren, çocuğun alışkanlıkları, davranış kalıpları ve özel gereksinimlerini içeren durum değerlendirme raporu, kuruluşlar tarafından İL MÜDÜRLÜĞÜNE gönderilir.

Sosyal çalışma görevlisi koruyucu aile adayı hakkında inceleme yaptıktan sonra çocuklar hakkında hazırlanmış durum değerlendirme raporlarını incelenir ve çocuklar arasında eşleştirme yapılır. Aile ve çocuğun özelliklerine göre yapılan eşleştirme önerisi yazılı olarak ilgili komisyona sunulmaktadır (m.6).

Bu konuyla ilgili olarak İL MÜDÜRLÜĞÜNDE oluşturulan komisyon tarafından öneriler incelenmektedir. Uygun görülen ailelerle KORUYUCU AİLE SÖZLEŞMESİ imzalanmakta ve mahalli mülki amirin onayının alınmasıyla birlikte çocuk aile yanına yerleştirilmektedir (m.7).

Koruyucu ailenin tespiti ve istenen belgeler 8. maddede şu şekilde belirtilmiştir:

·         Türk vatandaşı olması ve Türkiye’de sürekli ikamet etmesi,

·         25-65 yaş aralığında bulunması,

·         En az ilkokul düzeyinde eğitim almış olması,

·         Düzenli gelire sahip olması gerekir.

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...