ÇALIŞMA
SÜRESİ 30 YILI AŞANLARIN
EMEKLİLİK PRİM ALACAĞI
Ülkemizde emekliliğe ilişkin ikramiye alacakları
07.01.2015 tarihine dek 30 yıllık hizmet süresi üzerinden hesap edilmekteydi. Bu
hesaplamanın dayanağını oluşturan yasa maddesi Anayasa Mahkemesi Kararı ile
iptal edilmiş olup, 07.01.2015 tarihinden daha sonra emekliye ayrılanların
emeklilik prim hesabı toplam hizmet süresi üzerinden yapılmaktadır.
Hal böyle olmakla birlikte; 07.01.2015
tarihinden önce emekli olanların prim alacaklarının da iş bu yasa maddesinin
iptali ile değişen uygulama gereği talep ve dava edilmesi söz konusu olmuştur.
Bu hususa ilişkin SGK ’ya yapılan talepler reddedilmekle; açılan davalarda Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin
2015-484 E, 2015-1025 Karar sayılı ve 30.06.2015 tarihli kararı emsal olarak
gösterilmektedir. Ankara 12. İdare Mahkemesi’nin iş bu iptal kararı Danıştay
İlgili Hukuk Dairesince de onanmıştır. Davalı kurumca Karar Düzeltme Yoluna
başvurulmuş ise de henüz karar düzeltme konusunda Danıştay ilgili hukuk
dairesince hüküm tesis edilmemiştir.
YASA MADDESİNİN İPTAL EDİLEN KISMI
VE İPTALDEN ÖNCEKİ UYGULAMASI ŞU ŞEKİLDEDİR.
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu’nun 17.01.2012 günlü 6270
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. Maddesi ile değiştirilen 89.
Maddesinin dördüncü fıkrasının 1. Cümlesinde yer alan “… Verilecek emekli ikramiyesinin hesabında 30
fiili hizmet yılından fazla süreler dikkate alınmaz” ibaresi Anayasa
Mahkemesince iptal edilmiştir.
Madde iptal edilmeden önceki
uygulamada emeklilik primi alacağında en fazla 30 yıllık süre üzerinden
hesaplama yapılmaktaydı. Çalışması 30 yılın altında olan kişilerin emeklilik
prim alacağı hizmet süresinin tamamı üzerinden hesap edilmekte olup, bu hususta
herhangi bir değişiklik mevcut değildir. Örneğin 25 yıl 10 ay 3 gün çalışma
yapan kişinin emeklilik prim alacağı 25 yıl 10 ay 3 gün üzerinden
hesaplanmaktadır.
Ancak çalışması 30 yılı aşan kişilerin emeklilik
prim alacakları hizmet süresine bakılmaksızın 30 yıl üzerinden hesap edilmekteydi.
Örneğin; 30 yıllık çalışması olan kişi de 35 yıllık çalışması olan kişi de
emeklilik prim alacağını 30 yıl üzerinden almaktaydı. Bu uygulama ile kişilerin
30 yıl üzerindeki çalışmaları “yok hükmünde” sayılmaktaydı. Kişi 38
yıllık hizmet vermiş olsa da, iş bu 8 yıllık çalışması prim hesabında dikkate
alınmamaktaydı.
Eşitlik ilkesine aykırı bu yasa
maddesi ile hukuk devleti ilkesi de ihlal edilmekteydi.
ANAYASA MAHKEMESİ İPTAL KARARI İLE MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER
NELERDİR?
Bu değişiklikleri iki başlık altında
incelemek gerekir.
1) İptal
kararının yayımlanmasından sonra emekli olanlar
Bu kişilerin iptal edilen maddeden yararlanması için
yapması gereken herhangi bir işlem bulunmamaktadır. Bu kişilerin emeklilik
primleri kurum tarafından tam olarak hesap edilmekte ve ödenmektedir.
2) İptal
kararının öncesinde emekli olarak prim alacaklarını 30 yıl üzerinden alanlar
Bu kişilerin geçmişe dönük olarak emeklilik prim alacaklarını
almaları daha meşakkatli olacaktır.
Şöyle ki;
30 yıl üzerinde çalışma yapmış ancak emeklilik prim
alacağını 30 yıl üzerinden almış olanlar; öncelikle iş bu 30 yıl üzerindeki çalışmalarına
karşılık gelen primlerin tahsili için SGK ’ya başvuru gerçekleştirmek zarureti içerisindedir.
İş bu başvuruya SGK tarafından olumlu yanıt verilmesi yahut
kişiye ödeme yapılması halinde kişi alacağına kavuşacak ve hukuki uyuşmazlık
oluşmayacaktır. (Şuan için SGK tarafından tüm başvurular reddedilmekle kişilere
ödeme yapılmamaktadır. )
Ancak SGK tarafından iş bu başvuruya olumsuz yanıt
verilmesi yahut zımni ret yolu ile başvurunun reddedilmesi halinde dava açma
süresi başlamaktadır.
Kurum yapılan başvuruları yazılı şekilde
reddedebileceği gibi 60 gün içinde cevap vermeyerek zımni ret de
gerçekleştirebilir. Kurumca yapılan yazılı/zımni ret bir idari işlemdir. İş bu
ret yazısının tebliği yahut zımni ret tarihi ile birlikte dava açma süresi
başlamakta olup, iş bu süre 60 gündür. (Tüm idari işlemlerde olduğu gibi.)
Emeklilik prim alacağı 30 yıl üzerinden
hesaplananların; eksik ödenen prim alacağına kavuşmaları için yapılması gereken
işlemleri kısaca özetlemek gerekirse;
-
30 yıl üzerinde çalışma yapmış, ancak
emeklilik prim alacağını en fazla 30 yıl üzerinden almış kişiler öncelikle ilgili
SGK İl veya ilçe Merkezlerine giderek kuruma BAŞVURU DİLEKÇESİ vermelidir.
(İş bu başvuru dilekçesi ilgili SGK kurumlarında matbu dilekçe/form olarak yer
almakta olup, formda yer alan bilgilerin tam ve eksiksiz doldurulması
gerekmektedir. İş bu başvuru kişinin kendisi tarafından yapılabileceği gibi bir
vekil aracılığıyla da yapılabilmektedir.)
-
Başvuru dilekçesi üzerine kurumun cevap
vermesi beklenir. Verilen cevap üzerine 60 GÜN İÇİNDE DAVA AÇILMASI
gerekmektedir. Kurum eğer cevap vermez ise başvuru tarihinin üzerinden 60 gün beklenilir
ve kurumun bu süre içerisinde cevap vermemesi zımni ret olarak sonuç doğurur. Yine
iş bu zımni ret işlemi üzerine 60 gün içinde dava açılması gerekmektedir. İdare
hukukunda süreler kesindir. Bu nedenle sürelerin geçmesi halinde dava açma
hakkı yitirilmiş olur. Süreleri dikkatli bir şekilde takip etmek elzemdir.
-
Dava iki şekilde sonuçlanacaktır. İdari
işlemin iptali ya da idari işlemin iptali talebinin reddi şeklinde. Dava
konusu idari işlemin iptaline karar verilmesi davanın, davacı yönünden olumlu
sonuçlanması anlamına gelmektedir. İş bu kararda ise; emeklilik primlerine ilişkin bir hesap
yapılmayacağı gibi ne kadar ödeme yapılacağına ilişkin bir bilgi de
bulunmamaktadır.
-
Verilen yerel mahkeme kararında bir meblağ
belirtilmediği için ilamlı icra takibi de yapılamayacaktır.
-
Verilen yerel mahkeme kararına müteakip, kuruma iş bu kararın
uygulanması talepli başvuru dilekçesi verilmesi gerekmektedir. Bu
hususun hukuki dayanağı İYUK (İdari Yargılama Usulü Kanunu) Madde 28/2’dir.
İş bu kararın üzerinden 30 gün geçmesi
ile ödeme yapılmaz ise karar ilamsız takip yolu ile icraya konulabilmektedir. (İcraya
konulan kararlara kurum tarafından itiraz edilir ise genel mahkemelerde dava
açılarak itirazın iptali talep edilecektir.)
Anlatılan iş bu dava türünde davalı Sosyal
Güvenlik Kurumu olduğundan, davalı yerleşim yeri kuralı gereğince davaların ANKARA
MAHKEMELERİNDE açılması gerekmektedir.
Açılan davalarda karar verilme süresi ise
(Ankara Mahkemelerindeki yoğunluk sebebiyle) yaklaşık olarak 8-9 aydır. Davanın
avukat aracılığıyla takip edilmesi halinde iş bu davaların daha kısa sürede
sonuçlanması da mümkün olabilmektedir.
Sağlık ve esenlikle.
Hoşça bakın zatınıza…
Av. Mükerrem Sedef KILIÇ
Av. Mükerrem Sedef KILIÇ
Yorumlar
Yorum Gönder