BOŞANMA DAVALARI HAKKINDA SIKÇA KARŞILAŞILAN SORULAR VE
CEVAPLARI
Ülkemizde giderek artan boşanmalar nedeniyle, boşanma davaları da merak edilen konular arasında kalmaktadır. Bizler de avukat olarak bu alanda çok fazla soruyla muhatap olduğumuzdan bir yazı hazırlayarak sorulara cevap vermek zaruri olmuştur. Eksik kalan bilgilendirmeler için yazıya yorum yaparak sorularınızı bize iletebilirsiniz.
1- Davayı hangi taraf açmalıdır. Davacı ya da davalı olmanın dava sürecinde bir önemi var mıdır?
1- Davayı hangi taraf açmalıdır. Davacı ya da davalı olmanın dava sürecinde bir önemi var mıdır?
Boşanma davasında davacı ya da
davalı olmanın hiçbir farkı yoktur. Davayı önce açan kişinin avantajlı olması
mümkün değildir. Ancak hukuk muhakemeleri kanunu gereği davacıya ve davalıya
farklı yükümlülükler yüklenmektedir.
Örneğin davacı, dava açarken
ödenmesi gereken harç ve masrafları karşılamak zorundadır. Dava açarken T. C Mahkemeleri veznesine gerekli harçlar ve masraflar davacı tarafça ödenir.
Ancak davayı karşı taraf açtı
diye davalı hiç mi masraf yapmaz? Hayır. Davalı sıfatına haiz kimseler de
Mahkeme Veznesine gider avansı adı altında bir ödeme yapmak durumundadır.
Yine davalı sıfatına haiz kişi eğer karşı dava açmak istiyorsa; dava açılırken ödenmesi gereken harçlar karşı dava dilekçesi ile birlikte yine Mahkeme veznesine ödenmek zorundadır.
Belirtmek gerekir ki; Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereği;
kaybeden tarafa yargılama için yapılan harç ve masraflar yüklenir.
2- BOŞANMA DAVASI NE KADAR SÜREDE SONUÇLANIR?
Ankara Barosu'na kayıtlı bir avukat olarak sadece Ankara'daki dava süresine ilişkin bilgi verebilmekteyiz.
Davalar bilindiği üzere 2 tür olup Anlaşmalı Boşanma ve Çekişmeli Boşanma olarak ikiye ayrılır.
Anlaşmalı boşanma davaları; Mahkeme Hakiminin yoğunluğu ve Mahkeme dosya sayısına göre 1 hafta ile 2 ay arasında değişmektedir. Ancak mahkeme hakiminin izinli olması ve sair durumlarda bu süre daha da uzayabilir.
Çekişmeli boşanma davaları; Ankara Mahkemelerinde ortalama olarak 12- 18 ay arasında değişiklik göstermektedir. Tabi bu durum dosyanın genel durumu ile ilgilidir. Dosyada iddiaların çeşitliliğine ve taleplerin fazlalığına göre bu süre değişiklik göstermektedir.
Yine taraflardan birisi Yurt dışında ikamet ediyor ise tebligat işlemleri uzun sürdüğünden sürenin 2 yıldan fazla sürmesi de olasıdır.
3- BOŞANMA DAVASI İÇİN AVUKAT TUTMAK ZORUNLU MUDUR?
Ülkemizde hiçbir dava için Avukat tutulması zaruri değildir. Kişiler ayırt etme gücüne haiz ve hukuken ehliyetli iseler kendi davalarını kendileri yürütebilirler.
Ancak maddi durumun elverişli olması şartıyla avukat tutmakta fayda vardır.
Eğer davanız teknik olarak karışıksa ya da çok fazla talebiniz varsa ya da duruşmaları takip etmek ve katılmak mümkün değil ise avukat tutulması gerekmektedir.
Yine boşanma davasının daha kısa sürede ve hukuken hata yapılmadan ilerlenmesi isteniyorsa avukat tutulmalıdır.
4- TARAFLAR DURUŞMAYI TAKİP ETMEK ZORUNDA MIDIR?
Bu soruyu da 2 türlü incelemek gerekir.
Anlaşmalı boşanma davaları; bu davada tarafların mutlaka duruşmaya gelmesi gerekir. Tarafların her ikisinin de avukatı varsa bile duruşmaya avukatlarla birlikte tarafların gelmesi zorunludur.
Ancak duruşma sonrası yapılacak her türlü işlem avukat tarafından yapılabileceğinden tarafların işlemleri takip etmesine gerek yoktur. (Tarafların avukatları yoksa duruşma sonrasında gerekçeli karar tebliği - istinaftan feragat - kesinleştirme ve nüfus müdürlüğüne müzekkere konularının taraflarca takip edilmesi gerekir. )
Ancak duruşma sonrası yapılacak her türlü işlem avukat tarafından yapılabileceğinden tarafların işlemleri takip etmesine gerek yoktur. (Tarafların avukatları yoksa duruşma sonrasında gerekçeli karar tebliği - istinaftan feragat - kesinleştirme ve nüfus müdürlüğüne müzekkere konularının taraflarca takip edilmesi gerekir. )
Çekişmeli boşanma davaları; Eğer davacı sıfatına haiz iseniz; bir avukatınız da yoksa her duruşmanın davacı tarafça takip edilmesi gerekir. Dosyayı takipsiz bırakırsanız davanız düşecektir. Kendinize bir avukat tuttuysanız, avukatın duruşmayı takibi yeterlidir. Ayrıca davacının da duruşmaya gelmesine lüzum yoktur.
Davalı sıfatına haiz iseniz, boşanmayı istemiyor ya da davaya karşı itirazınız veya talepleriniz yoksa duruşmaya katılmak zorunda değilsiniz. Yine avukatınız var ise, avukatınızın dosyayı takibi yeterli olduğundan davalının duruşmalara katılmasına gerek yoktur.
Ancak davalı tarafın bilhassa ön inceleme duruşmasına katılmasında hukuken büyük menfaat vardır.
Ancak davalı tarafın bilhassa ön inceleme duruşmasına katılmasında hukuken büyük menfaat vardır.
5- BOŞANMA DAVASI HANGİ SEBEPLERLE AÇILIR?
Bu kısım oldukça ayrıntılı şekilde kanunda düzenlenmiştir. Yargıtay emsal kararları ile de kanun hükmünün uygulaması yerleşik bir hale gelmiştir. Ancak, biz burada sadece başlıklar altında kısaca açıklamalarda bulunacağız.
Yalnız özellikle belirtmek gerekir ki kanunda yazan sebepler dışında başka bir sebebe dayanarak dava açılamaz, açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir. Sadece kanunda hüküm altına alınan hususlarda belirtilen sebeplere bağlı kalınarak boşanma davası açılabilmektedir.
Birinci Sebep : Zina (TMK- Madde 161)
Taraflardan biri zina ederse, karşı taraf bu hususta boşanma davası ikame edebilir.
Ancak bu davanın açılması için de bazı hususlara dikkat etmek gerekir.
Öncelikle "ZİNA" sebebine dayanabilmek için kanunda bir süre belirlenmiştir.
Zina sebebiyle dava açacak eş, zinanın yapıldığını öğrendiği tarihten 6 ay içerisinde davayı açmak zorundadır. Ve bu süre eylemin üzerinden 5 YIL geçmesi ile sona erer ve bu sebebe dayalı olarak boşanma davası açılamaz.
İkinci Sebep: Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK- Madde 162)
Taraflardan biri diğer eşin hayatına ya da vücut bütünlüğüne kast eder ise bu maddeye dayanılarak evlilik birliği sona erdirilebilir.
Örneğin taraflardan biri eşini zehirlemeye kalkar ise eylemi sonucuna ulaşmasa dahi bu maddeye dayanılarak boşanma davası açılabilir.
Yine taraflardan biri diğerine eziyet eder, psikolojik şiddet uygular ve onur kırıcı bir davranış sergiler ise bu maddeye dayanılarak dava ikame edilebilir.
Örneğin, taraflardan biri eşini başka bir kimse ile cinsel ilişkiye zorlar ise bu maddeye dayanılarak boşanma davası ikame edilir.
Yine zina sebebinde olduğu gibi bu hüküm içinde dava açılması için bir süre söz konusudur.
Dava açılabilmesi için de işbu süre; davranış üzerinden 6 AY (altı ay) geçmesi ile ve her hâlde bu
sebebin doğumunun üzerinden 5 YIL geçmesi ile düşer.
Üçüncü Sebep: Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK- Madde 163)
Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu
sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.
Ancak Türk Ceza Mevzuatında küçük düşürücü olarak tanımlanan bir suç grubu yoktur. Biz bu suç kavramını yerleşik yargıtay kararlarını dayanak alarak belirlemekteyiz.
Bu suçlar da genel olarak şöyle tanımlanır.
" Ahlak düzeninin şiddetle reddettiği, meydana çıktığında toplumda nahoş karşılaşılan ve toplumda yüz kızartıcı olarak bilinen suçlar."
Ancak Türk Ceza Mevzuatında küçük düşürücü olarak tanımlanan bir suç grubu yoktur. Biz bu suç kavramını yerleşik yargıtay kararlarını dayanak alarak belirlemekteyiz.
Bu suçlar da genel olarak şöyle tanımlanır.
" Ahlak düzeninin şiddetle reddettiği, meydana çıktığında toplumda nahoş karşılaşılan ve toplumda yüz kızartıcı olarak bilinen suçlar."
Bu duruma da örnek vermek gerekirse; eşlerden biri dolandırıcılık suçuna karışır ve nam-ı böyle anılır ise diğer eşin evlilik birliğini devam ettirmesi zorlaşacaktır. Bu kişi bu sebeple dava ikame edebilir.
Yine eşlerden biri 3. bir kişiye cinsel tacizde bulunur ve nam-ı böyle anılır ise diğer eş bu sebebe dayalı olarak boşanma davası ikame edebilir. ,
Burada önemli olan husus, bu suç nedeniyle eşin cezasının kesinleşip kesinleşmediği hususudur.
Boşanma davasının açılması için boşanmak isteyen taraf, diğer tarafın cezasının kesinleşmesine gerek duymakta mıdır?
Aslında kanunda bu hususta bir kesinleşme aranmamaktadır. Evlilik birliği içerisinde eş, böyle bir suça konu eylem gerçekleştirirse diğer eş boşanma davası açabilir. Eş hakkında herhangi bir ceza soruşturması ya da ceza kararına ihtiyaç duyulmaz. Ancak hakim, bu suçun diğer eş tarafından işlendiğine kanaat getirmeli ve bu sebeple evlilik birliğinin sürdürülemez olduğuna karar vermelidir.
Burada önemli olan husus, (suç şüphesi ya da eylemi nedeniyle ) evlilik birliğinin taraflar için devamının sağlanamayacak durumda olmasıdır. Bu hadisenin diğer eş için çekilmez hale gelmiş olup olmadığı araştırılmaktadır.
Burada önemli olan husus, bu suç nedeniyle eşin cezasının kesinleşip kesinleşmediği hususudur.
Boşanma davasının açılması için boşanmak isteyen taraf, diğer tarafın cezasının kesinleşmesine gerek duymakta mıdır?
Aslında kanunda bu hususta bir kesinleşme aranmamaktadır. Evlilik birliği içerisinde eş, böyle bir suça konu eylem gerçekleştirirse diğer eş boşanma davası açabilir. Eş hakkında herhangi bir ceza soruşturması ya da ceza kararına ihtiyaç duyulmaz. Ancak hakim, bu suçun diğer eş tarafından işlendiğine kanaat getirmeli ve bu sebeple evlilik birliğinin sürdürülemez olduğuna karar vermelidir.
Burada önemli olan husus, (suç şüphesi ya da eylemi nedeniyle ) evlilik birliğinin taraflar için devamının sağlanamayacak durumda olmasıdır. Bu hadisenin diğer eş için çekilmez hale gelmiş olup olmadığı araştırılmaktadır.
Dördüncü Sebep: Terk (TMK- Madde 164)
Terk sebebine dayalı boşanma davası açılması teknik ayrıntılar içerdiğinden en az tercih edilen dava sebeplerindendir.
Taraflardan biri herhangi bir haklı nedene dayanmaksızın evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla diğer eşi terk ederse diğer eş boşanma davası açabilir. Ancak bu davanın da bazı şartları vardır.
Eş evden haklı bir sebebi olmadan ayrılmış ise ayrılık en az 6 ay sürmüş ve halen devam etmekteyse, terkedilen eş hakimden veya noterden bir ihtar gönderilmesini talep eder.
Burada ihtarı hakimden (Mahkemeden) talep etmek daha avantajlı olacaktır. (İhtarda usulü eksikliklerin olmaması adına. )
Gönderilen ihtara rağmen evi terk eden eş eve dönmez ise ve ihtar sonuçsuz kalmışsa terk edilen eş boşama davası açabilir.
Beşinci Sebep: Akıl hastalığı (TMK- Madde 165)
Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez
hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek
koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
Altıncı Sebep: Evlilik birliğinin sarsılması (TMK- Madde 166)
Uygulamada açılan davaların %98 'sı bu sebeple açılmaktadır. Eski kanun metninde ve halk arasındaki bilinen adı ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK 'tir.
Evlilik birliği, tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede
temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Bu sebepler genel sebepler olduğu için birçok husus bu hüküm içerisine dahildir. Burada önemli olan evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olmasının yanı sıra bu sarsılmanın evlilik birliğinin devamını imkansız kılmasıdır.
Hangi hallerin evlilik birliğini temelinden sarsacağına ilişkin kanunda bir hüküm yoktur. Ancak yerleşik içtihatlara göre bazı olayların evliliği temelinden sarsacağı kabul edilmiştir. ( Ekonomik şiddet, eşlerin birbirini ihmal etmesi, Fiziksel şiddet, hakaret ve benzeri...)
Her ne kadar yargıtay içtihatları ile bu husus açıklığa kavuşturulsa da her boşanma davasının kendi içerisinde değerlendirilmesi esastır. Mahkeme hakimi her davayı / olayı birbirinden farklı olarak inceler ve buna uygun şekilde kararını tesis eder. Bir aile için boşanma sebebi olarak görülen hadiseler diğer aileler için boşanma sebebi olmayabilir. Bu aileler arasındaki sosyo-kültürel, sosyo- ekonomik farklılıklardan kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle her dava dosyası için kendine özgü argümanlar ile dava dilekçesi hazırlanmalı ve savunma yapılmalıdır.
Hangi hallerin evlilik birliğini temelinden sarsacağına ilişkin kanunda bir hüküm yoktur. Ancak yerleşik içtihatlara göre bazı olayların evliliği temelinden sarsacağı kabul edilmiştir. ( Ekonomik şiddet, eşlerin birbirini ihmal etmesi, Fiziksel şiddet, hakaret ve benzeri...)
Her ne kadar yargıtay içtihatları ile bu husus açıklığa kavuşturulsa da her boşanma davasının kendi içerisinde değerlendirilmesi esastır. Mahkeme hakimi her davayı / olayı birbirinden farklı olarak inceler ve buna uygun şekilde kararını tesis eder. Bir aile için boşanma sebebi olarak görülen hadiseler diğer aileler için boşanma sebebi olmayabilir. Bu aileler arasındaki sosyo-kültürel, sosyo- ekonomik farklılıklardan kaynaklanmaktadır.
Bu nedenle her dava dosyası için kendine özgü argümanlar ile dava dilekçesi hazırlanmalı ve savunma yapılmalıdır.
6- TEK CELSEDE BOŞANMAK MÜMKÜN MÜDÜR?
"Tek celsede boşanmak" deyiminden anlaşmalı boşanma davalarını anlamak gerekmektedir. anlaşmalı boşanma davaları tek celsede karara çıkan dava türlerindendir. Ancak anlaşmalı boşanma davalarında dahi davada 2. ya da 3. celse açılması söz konusu olabilir.
Yine kanunda yer alan özel hükümlerden biri mevcut ise ve duruşma gününe kadar deliller bildirilmiş - deliller toplanmış ise ve araştırılacak bir husus kalmadı ise davanın ilk celsede karara çıkması mümkündür. Ancak ilk celsede karara çıkan çekişmeli boşanma davalarının oranına bakacak olursak % 1 civarındadır.
Çekişmeli boşanma davaları en az 3 celse, ortalama 4 ya da 5 celse kadar sürmektedir.
Yine kanunda yer alan özel hükümlerden biri mevcut ise ve duruşma gününe kadar deliller bildirilmiş - deliller toplanmış ise ve araştırılacak bir husus kalmadı ise davanın ilk celsede karara çıkması mümkündür. Ancak ilk celsede karara çıkan çekişmeli boşanma davalarının oranına bakacak olursak % 1 civarındadır.
Çekişmeli boşanma davaları en az 3 celse, ortalama 4 ya da 5 celse kadar sürmektedir.
7- ÖNE ALIM DİLEKÇESİ NE DEMEKTİR?
Eğer bir boşanma davası açtıysanız ve davanız için duruşma günü verildiyse, duruşma gününü daha erken bir tarihe almak için Mahkeme'ye bir dilekçe vermeniz gerekmektedir. Bu dilekçenin adı da öne alım dilekçesidir.
Örneğin çekişmeli boşanma davası açtınız ancak dava sürecinde boşanma davanızı anlaşmalı olarak bitiremeye karar verdiniz, bu halde mahkemeye protokol ile dilekçe vermeniz ile duruşma gününü daha yakın bir tarihe çekebilirsiniz.
Ya da anlaşmalı boşanma davası açtıktan sonra duruşma Mahkemece uzak bir tarihe verildiyse, duruşma gününü öne almak için nedenler ile birlikte bu dilekçeden verebilirsiniz.
Biz bu dilekçeyi daha çok yurtdışında yaşayan ve sınırlı sürede Türkiye'de bulunan müvekkillerimiz için kullanmaktayız.
8- KARŞI DAVA NE DEMEKTİR?
Eşiniz size karşı bir dava açmışsa ve bu dava dilekçesi size tebliğ edilmişse 2 hafta içinde davaya cevap dilekçesi vermek zorundasınız. Ancak davaya ilişkin sizin de talepleriniz varsa siz de cevap dilekçesi süresi içerisinde ( 2 hafta) karşı dava ikame edebilirsiniz. Yukarıda bahsedildiği üzere işbu karşı dava için de gerekli harç ve masrafların ödenmesi zorunludur.
Eğer 2 haftalık süre içerisinde dava açamazsanız ne olur?
Bu halde yeni bir dava açarak, eşinizin size karşı açmış olduğu dava ile birleştirilmesini talep etmeniz gerekmektedir.
9- AVUKAT TUTMAK İÇİN YA DA DAVA MASRAFLARINI KARŞILAMAK İÇİN YETERLİ EKONOMİK GÜCE SAHİP OLUNMAZSA NE YAPILMALIDIR?
Eğer avukat tutmak için ekonomik durumunuz uygun değilse BARO 'lardan bir avukat talep edebilirsiniz.
Türkiye'de bulunan tüm barolarda ADLİ YARDIM MERKEZİ adı altında bir merkez bulunmaktadır. Başvurularınızı bu merkeze gerekli bilgi- belgeler ile birlikte yaptıktan sonra tarafınıza bir avukat atanabilir. Atamanın yapılmasına ADLİ YARDIM MERKEZİ; başvurucu beyanları ve belgelerini inceleyerek karar vermektedir.
Eğer talebiniz kabul edildiyse tarafınıza ÜCRETSİZ bir avukat atanacaktır.
Dava masraflarını ödeyemeyecek durumda iseniz; dava dilekçenizde ADLİ MÜZAHARET talebinde bulunmanız gerekmektedir. Adli müzaharet talebiniz mahkeme tarafından kabul edilirse, sizin adınıza ödemeleri Devlet ayrılan fondan karşılayacaktır.
Davacının harç- masraf ve yargılama gideri adı altında bir harcama yapmasına gerek kalmayacaktır.
Umarız boşanma gibi zorlu bir sürece adım atacak okurlarımız için faydalı bilgiler verebilmişizdir.
Ayrıntılı bilgi için e-mail yoluyla bize ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla
Av. Mükerrem Sedef KILIÇ
Davacının harç- masraf ve yargılama gideri adı altında bir harcama yapmasına gerek kalmayacaktır.
Umarız boşanma gibi zorlu bir sürece adım atacak okurlarımız için faydalı bilgiler verebilmişizdir.
Ayrıntılı bilgi için e-mail yoluyla bize ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla
Av. Mükerrem Sedef KILIÇ
Boşanma süreci çok yorucu ve sıkıntılı oluyor maalesef. Bu süreçte sizin gibi bir avukattan yardım aldığım için çok şanslıyım. Hem mesleğinizde başarınız hem de insan ilişkilerine ve psikoloji dalına hakim olmanız çok güzel. Sizinle çalışmak benim en büyük şansımdı. Teşekkürler ve başarılar diliyorum.
YanıtlaSilBaşarılarınızın devamını diliyorum... Her şey için çok teşekkürler. Bilginize ve emeğinize sağlık.
YanıtlaSilAlmış olduğum bilgiler beni gerçekten aydınlattı.
Sağlıcakla kalın.
Sedef Hanım, boşanma sürecinde çok fazla avukat ile çalıştım ancak en sonunda sizle tanışmam hayatımı kurtardı diyebilirim. Aslında avukatlardan beklentimiz bilgisinden ziyade güven galiba.. Bir avukata güvenebilmek en derin sırlarını paylaşabilmek maalesef ki çok zor. Bana bu güveni verdiğiniz için herşey daha kolay ve rahat oldu. Çok teşekkür ederim size ve hayatta her türlü güzelliklerin sizinle olmasını diliyorum.
YanıtlaSilSaygılar