Ana içeriğe atla

EĞİTİM VE SAĞLIK GİDERLERİ İLE İLGİLİ VERGİ İNDİRİMİ

                       T.C 
ANKARA 5. VERGİ MAHKEMESİ 


DAVACI         : H.....................................
VEKİLİ     : Av. Mükerrem Sedef KILIÇ 
                  Tunus Caddesi 87/10  Kavaklıdere Çankaya/ANKARA

DAVALI       : ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI 
VEKİLİ       : Av. T..................................../ANKARA

DAVANIN ÖZETİ : Serbest meslek faaliyetinde bulunan davacı tarafından, 2014 takvim yılı yıllık gelir vergisi beyannamesinde, iade ve mahsup işlemleri için ibraz edilen  eğitim ve sağlık harcamalarına ilişkin belgelerinde yazar kasa fişi kullandığı gerekçesiyle fazladan iade edilen verginin düzeltme yapılarak davacı adına resen tarh edilen 2013/1-12 dönemine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin; söz konusu belgelerin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ait olan sağlık ve eğitim giderlerine ilişkin olduğu, indirim konusu edilen tutarın beyan edilen gelirin %10'unu aşmadığı, indirim konusu yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının serbest meslek faaliyeti ile ilgili harcamalar olmayıp şahsi harcamalar olduğundan tevsik edici belge olarak fatura istenmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması istenmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Eğitim ve sağlık harcamalarının gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden alınacak ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nda belirtilen fatura ve fatura yerine geçen vesikalarla tevsik edilmek kaydıyla yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecek gelirin %10'unu aşmayan kısmının indirim konusu yapılmasının mümkün olduğu, Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü'nün 21.02.2012 tarih ve 267 sayılı özelgesi uyarınca yazar kasa fişlerinin tevsik edici belge olarak kullanılmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren Ankara 5. Vergi Mahkemesi Hakimliği'nce, dava dosyası incelenerek işin gereği düşünüldü: 
Dava, serbest meslek faaliyetinde bulunan davacı tarafından, 2014 takvim yılı yıllık gelir vergisi beyannamesinde, iade ve mahsup işlemleri için ibraz edilen eğitim ve sağlık harcamalarına ilişkin belgelerinde yazar kasa fişi kullandığı gerekçesiyle fazladan iade edilen verginin düzeltme yapılarak davacı adına resen tarh edilen 2013/1-12 dönemine ilişkin bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemiyle açılmıştır.
213  sayılı  Vergi  Usul  Kanunu'nun 3. maddesinin  (B)  fıkrasında, vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya  ilişkin  muamelelerin gerçek mahiyetinin esas  olduğu;  gerçek  mahiyetin,  yemin  hariç  her  türlü delille ispatlanabileceği; vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan tanık ifadesinin, ispatlama vasıtası olarak kullanılamayacağı; iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde,  ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlemesi yer almıştır.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun, "Serbest meslek kazancının tarifi" başlıklı 65. maddesinde her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu, serbest meslek faaliyetinin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin iş verene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu, "Diğer indirimler" başlıklı 89. maddesinde gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden hangi indirimlerin yapılacağı, söz konusu maddenin 2. bendinde; beyan edilen gelirin % 10’unu aşmaması, Türkiye’de yapılması ve gelir veya kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan gerçek veya tüzel kişilerden alınacak belgelerle tevsik edilmesi şartıyla, mükellefin kendisi, eşi ve küçük çocuklarına ilişkin olarak yapılan eğitim ve sağlık harcamalarının (mükerrer 121. madde çerçevesinde eğitim ve sağlık harcamaları nedeniyle vergi indiriminden yararlanan ücretliler, aynı harcamalarını bu hükümden yararlanarak matrahlarından indiremezler) indirileceği düzenlenmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanunu 'nun "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227. maddesinde; bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme bağlanmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından, 2014 takvim yılı yıllık gelir vergisi beyannamesinde, iade ve mahsup işlemleri için ibraz edilen  eğitim ve sağlık harcamalarına ilişkin belgelere şahsı, eşi ve küçük çocuğu için eczanelerden alınan ilaçlarla ilgili yazar fişlerinin dahil edildiği,  bu nedenle bu yıllara ilişkin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 'nun 121. maddesi gereği iade edilen verginin fazla olduğunun tespit edilmesi üzerine 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 'nun hükümleri gereğince bu yıllara ilişkin olarak düzeltme yapılarak davacı adına resen yapılan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatının kaldırılması istemiyle  bakılan davanın açıldığı görülmektedir.

Her ne kadar 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 'nun 232. maddesinde birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla kazancı basit usulde tespit edilenlerin serbest meslek erbabına sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve almak mecburiyetinde olduğu hükme bağlanmış ise de; serbest meslek erbabının gelir vergisi beyannamesinde bildirilen gelirlerden indirilecek tutarların ispatında sadece faturanın tevsik edici belge olarak kullanılabileceği ve yazar kasa fişlerinin tevsik edici belge niteliğinde değerlendirilemeyeceği yönünde bir kanuni düzenleme bulunmadığı, yazar kasa fişinin içeriğinin doğru olmadığı hususunda davalı idarece yapılmış herhangi bir tespit olmadığı da dikkate alındığında serbest meslek erbabının fatura almadığı ancak yazar kasa fişi aldığı durumda indirilebilecek giderini tevsik etmiş olmadığının  ileri sürülmesi mümkün değildir. 

Olayda, her ne kadar davacının 2013 yılına ilişkin  eğitim ve sağlık harcamalarına ait belgelerde fatura yerine yazar kasa fişlerini gider indirimi konusu yapamayacağı belirtilerek tarhiyat yapılmış ise de; fatura düzenlenmesi, verilmesi, alınmasındaki amacın ekonomideki mal ve hizmet alım ve satımındaki hareketleri kayıt altına almak suretiyle vergiden kaçmak veya kaçınmak şeklindeki hareketleri en aza indirmek olduğu, serbest meslek erbabının gelir vergisi beyannamesinde bildirilen giderlerden indirilecek tutarların ispatında sadece faturanın tevsik edici belge olarak kullanılabileceği  yönünde bir düzenleme bulunmadığı, yazar kasa fişlerinin indirilecek tutarların ispatında tevsik edici belge niteliğinde kabul edilmemesinin kanuni dayanağının olmadığı, vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu ve davalı idarece yazar kasa fişlerinin içeriğinin doğru olmadığı hususunda yapılmış herhangi bir tespit bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, eğitim ve sağlık harcamaları kaşılığında alınan yazar kasa fişlerinin tevsik edici belge olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle yapılan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatında yasal isabet görülmemiştir. 

Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, dava konusu bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarhiyatının kaldırılmasına, 2577 sayılı Yasanın 45/1. maddesi uyarınca istinaf yolu kapalı olmak üzere, 30.11.2018 tarihinde kesin olarak karar verildi.

                                                                                                                            SAYGILARIMIZLA 
                                                                                                                 METİS HUKUK BÜROSU 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...