Ana içeriğe atla

Dahilde İşleme Kapsamında Kalan Ürünlerden ÖTV tahsili hukuksuzdur.


ANKARA 1. VERGİ MAHKEMESİ 
DOSYA NO                 : 2018- 1453 Esas

DAVACI                       : A...............................................DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ                       : Av. M.Sedef KILIÇ
                              Tunus Cad. No:87/10, Kavaklıdere,  Çankaya/ANKARA

DAVALI                       : TİCARET BAKANLIĞI/ANKARA
                                            (ORTA ANADOLU GÜMRÜK VE TİCARET BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ)
                                Ankara Gar Gümrük Müdürlüğü, Tcdd Behiçbey Tesisleri,                                                                                             Yenimahalle/ANKARA

DAVANIN ÖZETİ : Davacı şirket vekili tarafından, müvekkili adına tescilli  27.7.2015/IM034960 tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesinin 1. kaleminde 8523.49.51.00.00 GTİP'inde, D1A(DİR Şartlı Muafiyet) ve ÖTV2(ÖTV Kanunu ek listelerde hariç tutulan eşya) kodu girilerek beyan edilen "DOLU PROĞRAM DVD'leri" ticari tanımlı eşyanın, aslında 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki IV sayılı liste kapsamındaki eşyalardan olduğu, % 6,7 oranında özel tüketim vergisine tabi tutulması gerektiği ve Özel Tüketim Vergisi (IV) sayılı Liste Uygulama Genel Tebliği'nin Gümrük İdarelerince Alınan Özel Tüketim Vergisine İlişkin Hükümler başlığı altında yer alan 16. maddesine istinaden Gümrük Kanunu'nun 234/2. maddesi kapsamında müvekkili adına kesilen 19.9.2018 tarih ve 18060200CK001929 sayılı para cezasına vaki itirazın reddine dair 25.10.2018 tarih ve 18060000IT000221 sayılı kararın; serbest dolaşıma giriş beyannamesinde yer alan ürünlerin mevzuata uygun şekilde GTİP pozisyonunda beyan edilerek yasada öngörülen tüm vergilerinin ödendiği, ceza kararının dayanağı ek tahakkuk kararının davalı idarece kaldırıldığı, ek tahakkuk kararı olmadan ceza kararının tanziminin söz konusu olamayacağı, iptal edilen karar gerekçesinde özetle beyannameye konu ürünlerin dahilde işleme rejimi kapsamında olduğu ve bu sebeple özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinden istisna olması sebebiyle ÖTV/KDV tahakkuk ettirilmeyeceğinden bahsedildiği, hal böyleyken özel tüketim vergisi ve katma değer vergisinden istisna olan beyannameye konu ürünler hakkında eksik vergilendirme yapıldığından bahisle ceza kararı tesis edilmesinin hukuksuz olduğu, müvekkili şirketin beyannamesi mevzuata uygun olduğundan eksik vergilendirmenin söz konusu olmadığı, ürünlerin yasal GTİP pozisyonunda beyan edildiği, söz konusu eşyanın ithalinin dahilde işleme izin belgesi kapsamında yapılması nedeniyle özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi tahakkuk ettirilmemesi gerektiği, ürünlerin içerdiği yazılım Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nda istisna kapsamında düzenlendiğinden söz konusu vergilerin tahsilinin de hukuksuz olduğu, Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli listede yer almayan eşyalar için ÖTV2 kodu ile beyan yapılması gerektiği, söz konusu eşya tek başına mali değere sahip olmadığından vergilendirmeye de tabi tutulamayacağı, diğer gümrük müdürlükleri tarafından tam aksi yönde uygulama yapıldığı ve bununda Anayasa ile güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı olduğu, Gümrük Müdürlüğü tarafından 2015 yılında verilen görüş yazısında ürünlerin özel tüketim vergisine bağlı olmadığının belirtildiği, yasal dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek 19.9.2018 tarih ve 18060200CK001929 sayılı ceza kararının iptaline karar verilmesi istenilmektedir.

Açıklanan nedenlerle; DAVANIN KABULÜNE, dava konusu kararın İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta avansının kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, 18/04/2019 tarihinde  karar verildi.


                                                                                        Saygılarımızla
                                                                                        Av. M. Sedef KILIÇ 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAK KARARLAR

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAK KARARLAR NELERDİR? Mahkeme ilamlarında yer alan kararların uygulanabilir hale getirilebilmesi için kararların icra edilmesi gerekmektedir. Bu husus; hem alacak hem de eda hükümleri için geçerlidir.  Asıl olan mahkeme ilamı ile birlikte kararların uygulanabilir hale gelmesidir. Mahkeme ilamı ile birlikte ilamda bahsi geçen hükümlerin icrası talep edilebilir.  Ancak bu asıl kuralın da istisnaları mevcut olup, icraya konulmadan evvel kararların icrasının yapılıp yapılamayacağı hususu değerlendirilmelidir.  Mahkeme ilamları; eğer henüz kesinleşmedi ise ilamda bahsi geçen hükmün ne olduğuna bakmak gerekir.  Kesinleşmeden icra edilemeyecek kararlar ( istisnalar):  HMK 'da bu kararlar aşağıdaki gibi sayılmıştır.  Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Kişiler hukuku deyiminden; kişisel haklar ve bu haklara bağlı diğer ...