Ana içeriğe atla

Metis Hukuk Markasının Tescili Hakkında



                            Uzun zamandır faaliyet gösterdiğimiz hukuk sektöründe, markalaşmanın gereği içinde Metis Hukuk markasının tescili için Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvurumuzu gerçekleştirdik.
                          Ancak başvurumuz Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından kabul edilmemiş olup, işbu ret kararına karşı da itirazımızı gerçekleştirdik. Ancak itirazımızı uygun görmeyen Türk Patent ve Marka Kurumu kararına karşı dava ikame etmek zaruri oldu. İşbu davamız da Ankara 4. Fikri Sinai Haklar Mahkemesi tarafından kabul edilerek, "Metis Hukuk " markası için yapılan başvuru ret kararının iptali yönünde karar tesis edildi.
                          Bu aşamada bizi avukat olarak temsil eden Sayın Avukat Zeki AKARSU'ya ve ekip arkadaşlarına çok teşekkür ederiz...

Aşağıda  Ankara 4. Fikri Sinai Haklar Mahkemesi kararını sizlerle paylaşıyoruz.


                                                                                                                                  Sağlıcakla,
                                                                                                                           Esenlikler dileriz.

______________________________________________________________________________


                                                                                     Türk Milleti Adına
                                                                                      GEREKÇELİ KARAR 
     T.C                          
             ANKARA
4. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR 
            HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/200      
KARAR NO : 2019/12

DAVACILAR : 1- AYŞEN AKÇAY SENEM
                          2- ÇİĞDEM YAVUZ KURU
                          3- ESER KURU
                          4- MÜKERREM SEDEF KILIÇ
Adres                       : Tunus Caddesi 87/10 Kavaklıdere- Çankaya/ANKARA
VEKİLİ                  : Av. ZEKİ HİMMET 
                            Eskişehir Yolu Mustafa Kemal Mahallesi 2159.Sokak No:8/2 - Çankaya/ ANKARA
DAVALI              : TÜRK PATENT VE MARKA KURUMU
VEKİLİ                 : Av. Z...................... Hipodrom Cad. No:115 06330 Yenimahalle/ ANKARA
DAVA                : Marka 2018-M-2039 Sayılı YİDK Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 18/05/2018
KARAR TARİHİ    : 21/01/2019 Yazım Tarihi            : 19/02/2019

İDDİA: 
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE: Müvekkilin 2011 yılından bu yana Metis Hukuk adı altında 45. Sınıfa giren Hukuki Hizmetler sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin yapmış olduğu marka başvurusunun mesnet marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu gerekçesiyle 6769 sayılı SMK 5/1-ç maddesine göre kısmen başvurunun reddedildiğini, müvekkil tarafın 2018/03936 başvuru sayılı "şekil+metishukuk" ibareli markasıyla, mesnet 207693 sayılı "şekil+metis" ibareli markanın 6769 sayılı SMK 5/1-ç maddesi kapsamında aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığı ve taraf markalarının emtia listelerinin birbirinden tamamen farklı olduğunu, hizmetlerin mal ve hizmet kapsamında aynı/benzer olmadığı ve daha sonra da benzerlik yaratmadığını ileri sürerek dava konusu 2018-M-2039 sayılı YİDK kararının iptalini ve müvekkilin 2018/03936 başvuru sayılı markanın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da dilekçesini tekrar etmiştir. 

SAVUNMA: 
        Davalı kurum vekili dilekçe ve beyanında ÖZETLE: Alınan kararlar ve yapılan işlemlerin usule ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

MUHAKEME:HMK kapsamında "Yazılı Yargılama Usulü " uygulanmıştır.
 Dava dilekçesi diğer tarafa tebliğ edildikten ve buna yönelik davalı kurum  tarafından cevap verilmesi üzerine dilekçe teati işlemleri tamamlanmasından sonra taraflarca  sunulan delillere göre ilgili marka başvuru ve ekli dökümanlar Türkpatent kurumundan  celbedilmiş, ilk önce dava şartları ve ilk itirazlar değerlendirilmiş, ön inceleme duruşmasında da dosya kapsamı çerçevesinde gelen taraf  vekillerinin beyanları alınıp sulh ve arabuluculuğa başvurmaları teşvik edilmiş, buradan olumlu sonuç alınamayınca uyuşmazlık konusu tespit edilerek tahkikat aşamasına geçilmesine karar verilmiş, başvuru markası ile mesnet markanın kapsamı hukuki hizmetlere ilişkin olduğundan ve ihtisas mahkemesi hakimliğimizce de her iki markanın aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerliği mukayese edilebileceğinden bilirkişi raporu alınmaksızın tahkikat sonlandırılmış, sözlü beyanlarından sonra ihtilaf konusu hakkında karar verilmiştir.

DELİLLER ve  DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın 2018/03936 başvuru sayılı "şekil+metishukuk" ibareli 45/01,02,03,04,05,06,07,08,09. Sınıfta yapılan marka başvurusunun mesnet 207693 sayılı "şekil+metis" ibareli marka nedeniyle başvuru kapsamından 45/01 "hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil)."  hizmetinin 6769 sayılı SMK'nın 5/1-ç maddesi kapsamında mutlak red sebebine bağlı olarak "aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik" gerekçesiyle nihai olarak bu hizmetin çıkarılması konusunda verilen Türk Patent'in 2018-M-2039 sayılı YİDK Kararının iptalinin gerekip gerekmediği  noktasında  olduğu anlaşılmıştır.
YİDK kararının 23/03/2018 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiği, davacının da  5000 sayılı TürkPatent Kanununun 15/C maddesinde öngörülen iki aylık süre içerisinde  18/05/2018 tarihinde  ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 156.ncı maddesinde görevli ve yetkili mahkemeye dava açtığı anlaşılmıştır.
TPE YİDK'nun 2018-M-2039 sayılı kararında; "2018/03936 başvuru numaralı ve "metis hukuk" ibareli başvurunun 207693 sayılı ve "metis şekil" ibareli marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzerlik gerekçesiyle 6769 s. SMK'nın 5/1-(ç) bendi uyarınca kısmen reddine yönelik Markalar Dairesi Başkanlığı kararına karşı yapılan itiraz incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 6769 s. SMK'nın 5/1-(ç) bendi "aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmez." hükmünü amirdir.
Buna göre, bir işaretin 5/1-(ç) bendi kapsamında değerlendirilebilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlardan birincisi, başvuruya konu marka ile önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması; ikincisi ise başvuruya konu marka ile önceden tescilli/başvurusu yapılmış markanın kapsamında aynı veya aynı tür mal/hizmetlerin bulunmasıdır.
Bu hususlar çerçevesinde yapılan incelemede, başvuru ile kısmen reddine gerekçe olarak gösterilen 207693 sayılı ve "metis şekil" ibareli markanın ayırt edilemeyecek kadar bezer olduğu kanaatine varılmıştır. Ayrıca kısmi ret kararına konu hizmetlerle aynı/aynı türdeki hizmetlerin kısmi ret gerekçesi markanın kapsamında bulunduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla, başvuru hakkında 6769 s. SMK'nın 5/1-(ç) bendi uyarınca verilen kısmi ret kararı yerinde görülmüştür.
Ayrıca Kurul'da başvuru sahibi firma ile kısmen reddine gerekçe olan markanın sahibi firmanın faaliyet alanlarının farklı olmasına ilişkin iddia da değerlendirilmiştir. Bu durumda öncelikle belirtmek gerekir ki kurum, markaların kapsamlarını markaların mal/hizmet listelerini göz önünde bulundurarak değerlendirmek zorundadır. Kurumun başvuru sahiplerinin faaliyet alanlarını göz önünde bulundurarak, markaların mal/hizmet listelerini dar yorumlarına, olduğundan farklı hale getirme gibi yetkileri bulunmamaktadır. Dolayısıyla, kurum her durumda olduğu gibi incelenen başvuruda da önceki tarihlerde tescil edilmiş kısmi ret gerekçesi markayı mal/hizmet listesi çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, başvuru sahibinin ihtilaf konusu markaların kullanım alanlarının farklılığını ileri sürerek yapmış olduğu itiraz haklı bulunmamıştır.
Sayılan nedenlerle, başvuru sahibinin itirazının reddi gerekmiştir.
KARAR: İtirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir." şeklinde ifade edilmiştir.

6769 sayılı SINAİ MÜLKİYET KANUNU (10/01/2017 yürürlük tarihli)
Madde 5/1-ç "Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer işaretler" marka olarak tescil edilmez. hükmü yer almaktadır. 
Buradaki “ayniyet” olgusuyla, “bir markanın tamamen taklit edilmesi” kast edilmektedir. “Ayırt edilemeyecek derecede benzerlik” olgusuyla ise başvuru konusu markanın tescilli markanın birebir aynısı olmamakla birlikte, “ilk bakışta fark edilemeyecek derecede aynı” olan ve bu hususun ispatına dahi gerek duyulmayan, ancak çok dikkatli bir inceleme sonucu farkın anlaşılabileceği ibare ve şekilleri taşıyan  işaretler kast edilmektedir (Pril/Pırıl örneği, Sabih Arkan, Marka Hukuku).
Markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlikte dikkate alınması gereken ölçü; tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin yönelik olduğu tüketici kitlesinin başvuru konusu marka ile ret gerekçesi markanın “görsel”, “işitsel” ve “kavramsal” özelliklerini dikkate alarak yaptığı genel ve bütüncül bakış açısıdır (bkz. ABM'nin C-251/95 sayılı Sabel BV v. Puma AG, C-39/97 sayılı Canon Kabushiki Kaisha v. MGM Inc. kararları). 
Görüşüne başvurulacak kişi markalı ürünün yöneldiği hedef kitleye mensup makul derecede bilgilendirilmiş, makul derecede dikkatli ve makul derecede ihtiyatla değerlendirme yeteneğine sahip kişidir (ABM’nin LIDL Belgium/ Colruyt kararı, bkz. EuGH GRUR 2007, 69 par.78 ). Bu kavram uygulama ve öğretide de “ortalama tüketici ” olarak adlandırılmaktadır. Kural olarak markaların benzerliklerinin değerlendirilmesinde, tüketicilerin markaları yan yana koyarak karşılaştırmaları beklenmemeli, bu markaların hedef kitle üzerinde bıraktıkları kaba görüntü ve genel izlenimi esas alınmalıdır. Görüşü dikkate alınacak hedef kitleye mensup kişi bir uzman olmayıp, makul düzeydeki tüketiciler olduğu için markaya esas unsurları detayları ile gözlemlemesi ve ayrıntıları fark etmesi kendisinden beklenmemelidir.
Yukarıdaki kriterler, ilgili marka, tescil kapsamı karşılaştırıldığında;

Davacı başvuru Markası Mesnet Marka
"şekil+metishukuk" (2018/03936) "şekil+metis" (207693)
45. Sınıf 35,40,41. Sınıf
Redde Gerekçe
6769 Sayılı SMK'nın 5/1-ç

GEREKÇE:
Davacıya ait 2018/03936 sayılı "şekil+metishukuk" ibareli marka başvurusunun  mesnet 207693  sayılı "şekil+metis" ibareli marka ile 6769 Sayılı Kanunun 5/1-ç maddesi kapsamında "aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu" YİDK nihai kararında kabul edilmiş ise de; davacı başvuru kapsamından çıkartılan  45/01 "hukuki hizmetler (sınai ve fikri mülkiyet hakları konusunda danışmanlık hizmetleri dahil)." hizmetlerinin  mesnet markada yer almadığı gibi mesnet markadaki "telif hakkı idaresi: yerli ve yabanı fikri ürünlerinin  hak sahipliğini elinde tutmak ve bunlar için ajanslık faaliyetlerini yürütmek." şeklinde belirtilen hizmetler ile aynı olmadıkları, hizmet sınıflarının farklı olduğu, hukuki hizmetlerin daha geniş bir kapsamda ele alınması gerekli olup mesnet markadaki telif hakkı idaresi sadece hak sahipliğinin idaresi ve ajanslık faaliyetiyle sınırlı olduğu, bu açıdan başvuru kapsamından çıkartılan hizmetler ile mesnet markadaki bu hizmetler arasındaki ilişki-irtibatlandırma ayniyet olarak algılanamayacağı gibi gerek başvuru markasındaki şekil logosunun gerekse mesnet markadaki şekil logolarının her iki markadaki ayniyeti de ortadan kaldırdırdığı, iltibas konusunun 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi kapsamında itiraz üzerine ele alınıp değerlendirilebileceği göz ardı edilmeksizin başvurunun yukarıda belirtilen hizmet sınıfı yönünden reddi konusunda verilen nihai YİDK kararı doğru olmadığı sonucuna varılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.   

H Ü K Ü M :  Gerekçesi yukarıda  açıklandığı üzere ;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Türk Patent'in 2018-M-2039 sayılı YİDK kararının İPTALİNE,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcından peşin alınan 35,90 TL'nin düşümü ile bakiye 8,50 TL'nin davalıdan tahsiliyle Hazine'ye gelir kaydına,
4-AAÜT uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine,
5-Davacının yaptığı; 70,00 TL tebligat gideri, 35,90 TL ilk harç masrafı olmak üzere toplam 105,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilli ile davalı kurum vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK 341 ila 345 inci maddesine göre tebliğden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememiz aracılığı ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf kanun yoluna dilekçe ile başvurulabileceğine yönelik karar okunup açıklandı.
 21/01/2019          



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...