Ana içeriğe atla

Atama işleminin iptali - Danıştay Kararı

Danıştay 6. Daire Başkanlığı
2015/2662 E., 2015/7471 K. T.17.09.2015
MAHKEME: İdare Mahkemesi


TALEP: Dava, ........Genel Müdürlüğü emrinde Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, Ankara 9. Bölge Müdürlüğü emrine mühendis olarak atanmasına ilişkin 15/05/2014 gün ve 761 sayılı işlemin iptali, yoksun kaldığı parasal haklarının dava tarihinden itibaren hesaplanarak yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
KARAR: Davacı, somut bir neden ortaya konulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığını öne sürerek idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 76. maddesinin 1. fıkrasında "Kurumlar, görev ve unvan eşitliği gözetmeden kazanılmış hak aylık dereceleriyle memurları bulundukları kadro derecelerine eşit veya 68. maddedeki esaslar çerçevesinde daha üst, kurum içinde aynı veya başka yerlerdeki diğer kadrolara naklen atayabilirler." hükmüne yer verilmiştir. Bu madde ile memurların naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu İdare Hukukunun bilinen ilkelerindendir. Buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri göz ardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin neden ve amaç yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerekir. Dava dosyasının incelenmesinden, 27/12/1996 tarihinde ........emrinde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/B maddesi uyarınca sözleşmeli mühendis olarak göreve başlayan davacının, 1996-2004 yılları arasında ...... Şube Müdürlüğünde, 2004-2011 yılları arasında ..........Bakanlığı ......... Daire Başkanlığı emrinde Şube Müdür Vekili olarak görev yaptığı, 08/07/2011 tarihinde memur kadrosuna atandığı, 12/08/2011 günlü, 45 sayılı Bakanlık Oluruyla Daire Başkanlığına vekaleten atandığı, 26/03/2012 tarihli Bakanlık Oluruyla aynı göreve asaleten atandığı, dava konusu edilen 15/05/2014 gün ve 761 sayılı işlemle 657 sayılı Kanun'un 76.maddesi dayanak alınarak Ankara 9. Bölge Müdürlüğü emrine mühendis olarak atandığı, davacı hakkında herhangi bir soruşturmanın ve disiplin cezasının bulunmadığı, 2009 ve 2010 yıllarına ait sicillerinin çok iyi düzeyde (99 puan) belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı idare emrinde Daire Başkanı olarak görev yapan davacının bu görevinden alınarak mühendis olarak atanmasında davalı idarece herhangi bir gerekçe ileri sürülmediği gibi davacının görevinde başarısızlığı yada yetersizliği hususunda da somut bir neden ortaya konulmamıştır. Bu durumda, Daire Başkanı olarak görev yapan davacı hakkında yapılmış herhangi bir soruşturma veya verilmiş bir disiplin cezasının olmadığı görüldüğünden, somut bir neden ortaya konulmaksızın salt takdir yetkisi kullanılarak tesis edilen dava konusu idari işlemde ve davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.


HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Ankara 15. İdare Mahkemesi'nce verilen 12/12/2014 günlü, E:2014/1246, K:2014/1775 sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, kullanılmayan 45,60 TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde Danıştay'a kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...