Ana içeriğe atla

***KIYMET TAKDİRİNE İTİRAZ***


KIYMET TAKDİRİNE İTİRAZ
Borçlunun haczedilen taşınır / taşınmaz mallarının satışının yapılabilmesi için öncelikle taşınır/ taşınmazların değerinin belirlenmesi gerekir. İş bu değerin belirlenmesine de İcra İflas Kanununda KIYMET TAKDİRİ adı verilmiştir.

Haczedilen taşınır/taşınmazların kıymet takdirinin yapılmasına müteakip iş bu kıymet takdiri ilgililere tebliğ edilir. Tebliğden itibaren 7 gün içinde kıymet takdirine ilişkin her türlü itiraz ve şikayet icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesine bildirilir.

Yetkili icra mahkemesi; kıymet takdirini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi olup, talimat yoluyla kıymet takdiri yapılması durumunda şikayet merci de talimat dosyasının bulunduğu icra mahkemesidir.

Örneğin;  Ankara 12. İcra Müdürlüğündeki icra dosyasının kıymet takdiri yine Ankara 12. İcra Müdürlüğü’nde yapılmış ise şikayet/itiraz merci de Ankara İcra Mahkemeleri olacaktır.
Ancak; Ankara 12. İcra Müdürlüğü dosyasında satışı yapılacak taşınmaz Yalova’da ise ve kıymet takdiri Yalova İcra Müdürlüğünce yapılmış ise, kıymet takdirine itiraz da Yalova İcra Mahkemelerine yapılacaktır. Esas dosyanın olduğu yer mahkemeleri bu hususta yetkisizdir.

İtiraz tarihinden itibaren gerekli masraf ve harcın mahkeme veznesine yatırılması zorunludur.

Bu husustaki Yargıtay’ın vermiş olduğu birkaç kararı sizlerle paylaşalım.

“ Borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine aleyhine hüküm tesis edilmiş olmakla, icra mahkemesinin bu şekilde belirlediği değer esas alınarak yapılan ihalelerin feshi gerekir.”( Yargıtay 12. H.D 02.07.2013, 17208 E. , 24699 K. )

“ Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl geçmeden ve İİK’nın 128/a-2. Maddesindeki koşullar da gerçekleşmeden yeniden yapılan kıymet takdirine dayalı yapılan ihalenin feshi gerekir. .”( Yargıtay 12. H.D 13.03.2012, 2011- 22710 E. ,2012- 7781 K. )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAK KARARLAR

KESİNLEŞMEDEN İCRAYA KONULAMAYACAK KARARLAR NELERDİR? Mahkeme ilamlarında yer alan kararların uygulanabilir hale getirilebilmesi için kararların icra edilmesi gerekmektedir. Bu husus; hem alacak hem de eda hükümleri için geçerlidir.  Asıl olan mahkeme ilamı ile birlikte kararların uygulanabilir hale gelmesidir. Mahkeme ilamı ile birlikte ilamda bahsi geçen hükümlerin icrası talep edilebilir.  Ancak bu asıl kuralın da istisnaları mevcut olup, icraya konulmadan evvel kararların icrasının yapılıp yapılamayacağı hususu değerlendirilmelidir.  Mahkeme ilamları; eğer henüz kesinleşmedi ise ilamda bahsi geçen hükmün ne olduğuna bakmak gerekir.  Kesinleşmeden icra edilemeyecek kararlar ( istisnalar):  HMK 'da bu kararlar aşağıdaki gibi sayılmıştır.  Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez. Kişiler hukuku deyiminden; kişisel haklar ve bu haklara bağlı diğer ...