Ana içeriğe atla

İHALENİN FESHİ DAVALARI ( SATIŞ İHALESİ )


          İHALENİN FESHİ DAVALARI
İhalenin feshi davasına bakmaya yetkili mahkeme; şikayete konu ihaleyi/ satışı yapan icra dairesinin bulunduğu yer İcra Mahkemesidir. Ancak, ortaklığın giderilmesi davası var ise bu durumda ortaklığın giderilmesi  kararını veren Sulh Hukuk Mahkemesi görevli ve yetkilidir.
6183 sayılı amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanuna göre yapılan taşınmaz satışları yönünden taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemesi görevli ve yetkilidir.
İhalenin feshi; icra mahkemesinden şikayet yoluyla talep edilebilir.
Pazarlık yoluyla satışın iptali ise genel mahkemelerden istenebilir.
İhalenin feshi talebi bir dava olmadığından ilgililerin tümümün taraf olarak gösterilmemiş olması ihalenin feshi talebinin reddini gerektirmez. Mahkemece taraf gösterilmeyen ilgililerin yargılamaya katılmaları sağlanarak kendilerine görüşlerini bildirme imkanı verilmelidir.
(Yargıtay 12. H.D 16.10.2014 Tarih,  2014-  19621 Esas, 2014- 23935 Karar )

Borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durum açıkça anılan maddedeki yurt içinde adres gösterme zorunluluğuna aykırılık teşkil edecektir. (Yargıtay 12. H.D 15.01.2013 Tarih,  2012-  28433Esas, 2013-61 Karar)
“ Yurt içinde adres gösterme koşulunun, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler hakkında uygulanması gerektiği kabul edilmekte olup, takip dosyasında yurt içinde bir adresi mevcut olan alacaklı ve borçlu için anılan şart aranamamaktadır. Ancak bu durum, takip dosyasında yurt içinde bir adresi mevcut olması ve ihalenin feshi istemine ilişkin başvuru dilekçesinde hiç adres gösterilmemesi hali içindir. Borçlu veya alacaklı şikayet dilekçesinde, yurt dışında bir adres göstermişse, bu durum açıkça anılan maddedeki “ yurt içinde adres gösterme” zorunluluğuna aykırılık teşkil edecektir.
(Yargıtay 12. H.D 03.12.2013 Tarih,  2013- 31196 Esas, 2013- 38366 Karar )





İhalenin feshi talebinde bulunmak için yasal hakkı olan kişileri aşağıdaki şekilde sınıflandırabiliriz.
 İhalenin feshini isteyebilecek kişiler

MENKUL                                                  
1)    BORÇLU
2)    SATIŞ İSTEYEN ALACAKLI
3)    PEY SÜRMEK SURATİYLE
İHALEYE KATILAN

GAYRİMENKUL
1)    BORÇLU
2)    ALACAKLI
3)    TAPU SİCİLİNDEKİ İLGİLİLER
4)    PEY SÜRMEK SURATİYLE
İHALEYE KATILAN

İstihkak iddiasında bulunan şikayetçi İİKnın 134/2 . maddesinde belirtilen kişilerden değildir. Dolayısıyla ihalenin feshini isteme hakkı bulunmamaktadır.”
Yargıtay 12. H.D 22.10.2013 Tarih,  2013- 23447 Esas, 2013- 32896 Karar
“Taşınmaz kaydına haciz uygulatan alacaklının tapu sicilindeki ilgili sıfatı ile ihalenin feshi davası açma hakkı vardır.”
Yargıtay 12. H.D 22.10.2013 Tarih,  2013- 23318 Esas, 2013- 32874 Karar
Şikayetçinin takibe konu kredi sözleşmesinde kefaletinin olması kendisine ihalenin feshini talep hakkı vermez.”
Yargıtay 12. H.D 04.07.2013 Tarih,  2013- 18990 Esas, 2013- 25333 Karar

“ Müflis ihalenin feshini isteyebilir. “
Yargıtay 12. H.D 08.04.2013 Tarih,  2013- 5393 Esas, 2013- 13279 Karar
“Tasarrufun iptali ilamında davalı olan 3. Kişi taşınmazın maliki olduğundan tapudaki ilgili sıfatı ile ihalenin feshini istemeye hakkı vardır.
Yargıtay 12. H.D 18.10.2012 Tarih,  2012- 21675 Esas, 2012- 30215 Karar
“ Kira sözleşmesi, tapu siciline şerh edilse dahi şahsi hak niteliğinde olduğundan hak sahibinin tapuda ilgili sıfatıyla dava açma hakkı bulunmamaktadır.
Yargıtay 12. H.D 02.07.2013 Tarih,  2013- 17789Esas, 2013- 24789 Karar

İhale tarihinden evvel satışı yapılan taşınırlar hakkında kendi dosyasından satış isteminde bulunmayan haciz alacaklısının satış isteyen alacaklı” sıfatı bulunmadığından ihalenin feshi davası açmasına yasal imkan yoktur. Aralarında ekonomik bütünlük bulunmayan mahcuzların birlikte satılması, eş söyleşi ile tekbir ihalede satılması kural olarak mümkün değildir.
Yargıtay 12. H.D 02.05.2013 Tarih,  2013- 10990Esas, 2013- 16704 Karar

“… Şikayetçi aynı taşınmaz üzerinde kendi yaptığı takipten dolayı haciz koyduran alacaklı olup tapudaki ilgili sıfatı ile ihalenin feshi isteminde bulunmuştur. Ancak her ne kadar taşınmazların tapu kaydında şikayetçi lehine haciz şerhi var ise de, ihale tarihinden önce İİKnun 106- 110 maddeleri uyarınca yasal sürede satış istenmediğinden haczin düştüğü anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçinin ihale tarihinden önce taşınmazlar üzerinde haczi bulunmadığından ve tapu kaydında haciz şerhinin yazılı bulunması kendisine hak bahşetmediğinden istemin İİK 134/2. Maddesi gereğince aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiren başvurunun esasının incelenerek ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.”
Yargıtay 12. H.D 20.06.2012 Tarih,  2012- 15090 Esas, 2012- 21609 Karar




*ŞİKAYET SÜRESİ 7 GÜNDÜR. *
ŞİKAYET SÜRESİ İHALENİN / SATIŞIN YAPILDIĞI TARİHTEN BAŞLAR.
Şikayetçiye satış ilanı tebliğ edilmemiş ya da usulsüz tebliğ edilmişse, satılan malın esaslı vasıflarında hatanın veya ihaleye fesat karıştırıldığının daha sonra öğrenilmesi halinde; öğrenme tarihinden başlar. Her halükarda bu süre 1 yıl ile sınırlıdır. İhale tarihinin üzerinden 1 yıl geçmesi ile hiçbir şekilde ihalenin feshi istenemez.
İhalenin feshine ilişkin şikayetin, ihale tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerekir.”
Yargıtay 12. H.D 16.12.2013  Tarih,  2013-33413Esas, 2013-40200 Karar
Şikayetçi borçluya satış ilanının tebliğ edilmemesi halinde, şikayetin İİKnın 134/7. Maddesinde öngörülen bir yıllık süreden önce ve öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra yapılması mümkündür.
Yargıtay 12. H.D 17.12.2013 Tarih,  2013-33313 Esas, 2013-40455 Karar

*YARGILAMA USULÜ *
§  İhalenin feshi istemi bir nevi şikayet olup, harca tabidir.
§  İhalenin feshi talepleri duruşmalı olarak incelenmelidir.
§  İhalenin feshi davalarında HMKnın işlemden kaldırmaya ilişkin hükümleri uygulanmaz.
HMK’nın 150/1 maddesi ihalenin feshi isteminde uygulanmaz. (Yargıtay 12. H.D 19.11.2013 T. , 2013-30454 E. 2013- 36587 K. )
§  Taraflar ihalenin feshi nedeni olarak dayandıkları maddi vakıaları tanık dahil her türlü delil ile ispatlayabilir. Mahkeme mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapabilir. Tarafların bildirdiği her türlü delili toplar ve değerlendirerek gereken kararı verir.

§  Hakim kendisi de re’sen delil toplayabilir ve tanık dinleyebilir.
§  İhalenin feshi davasına müdahil olarak katılmak mümkün değildir.
§  İhalenin feshi davasında feragat ve kabul mümkündür. Ancak, kabulün sonuç doğurabilmesi için tarafların tümü tarafından yapılması elzemdir.
§  Yargılama sonunda hükmedilecek vekalet ücreti maktudur.
§  Davanın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde şikayetçi aleyhine ihale bedelinin %10 u oranında para cezasına karar verilir. ( İcra takibi konut finansmanından kaynaklanan alacak için yapılmışsa bu oran ihale bedelinin %20sidir. )
İhalenin feshi davası aktif husumet yokluğundan reddedilip, işin esasına girilmediğine göre, şikayetçinin %10 para cezasına mahkum edilmesi isabetsizdir.” (Yargıtay 12. H.D 08.10.2013 T, 2013- 23880 E. , 2013- 31692 K.)
İİKnın 134/2. Maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilebilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re’sen uygulanmalıdır. “(Yargıtay 12. H.D 25.06.2013 T, 2013- 17906 E. , 2013- 24024 K.)
İhalenin feshi isteminin süre aşımından reddine karar verilmesi halinde para cezasına hükmedilemez. (Yargıtay 12. H.D 26.04.2013 T, 2013- 9920 E. , 2013- 15804 K.)
“Para cezasının, her “davacı” için, ayrı ayrı değil ihale bedeli üzerinden tek hükmedilmesi gerekir. (Yargıtay 12. H.D 26.04.2013 T, 2013-6587 E. , 2013- 15966 K.)








HALENİN FESHİ NEDENLERİ *
İhalenin feshi davasının ikame edileceği durumları 4 başlık altında toplayabiliriz.
1)    ARTIRMAYA HAZIRLIK AŞAMASINDAKİ HATALI İŞLEMLER
2)    İHALE AŞAMASINDAKİ HATALI İŞLEMLER
3)    İHALEYE FESAT KARIŞTIRMA HALİ
4)    ALICININ TAŞINMAZIN ÖNEMLİ NİTELİKLERİ HAKKINDA HATAYA DÜŞMÜŞ OLDUĞU HALLER

__00__00__00__00__00__00__00__00__00__00__00__00__00__00


1)    ARTIRMAYA HAZIRLIK AŞAMASINDAKİ HATALI İŞLEMLER


·        Satış ilanının hiç tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi durumunda ( Dosyada vekil varken asile tebligat yapılması hali de usule aykırıdır.)
·        Taşınmaz satışlarında ilanlar ile satış tarihi arasında 1 aylık süre bulunması
·        Satışa esas kıymet takdirinin üzerinden 2 yıldan fazla süre geçmesi
·        Kıymet takdirine yönelik itirazın incelenmeksizin reddine karar verilmesi
·        Süresinde satış istenmemesi nedeniyle haczin kalkmış ya da takibin düşmüş olması

“Satış isteme süresinin geçmesi nedeniyle haczin kalkmış olmasına rağmen yapılan ihalenin feshi gerekir. (Yargıtay 12. H.D.  05.03.2014 Tarih, 2014-4299 Esas, 2014-6298 Karar)
“ Kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyenler kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler.” (Yargıtay 12. H.D.  21.01.2014 Tarih, 2013-35355 Esas, 2014-1252 Karar)
“ Satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten 2 sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebidir. 2 yıllık sürenin başlangıcının bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin yapıldığı tarihtir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. “(Yargıtay 12. H.D.  10.12.2013 Tarih, 2013-32133 Esas, 2013-39331 Karar)
 “Kıymet takdirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olması mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olmaz. Böyle bir durumda kıymet takdirine itiraza ilişkin ileri sürülen hususlar icra mahkemesince değerlendirilip, satışa konu taşınırın satışa esas alınan muhammen bedelinin doğru olup olmadığı denetlenerek, bedelinin gerçek değerin altında olup olmadığının tespiti yoluna gidilmeli satışa esas alınan muhammen değerin gerçek değeri yansıttığının tespiti halinde ise ihalenin feshi istemi reddedilmelidir. (Yargıtay 12. H.D. 04.11.2013 T, 2013-29282 E, 2013-34591 K. )

Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise de İİKnın 16/1 maddesinde öngörülen yasal YEDİ (7) günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir.

Şikayetçiye satışa hazırlık işlemi ile ilgili olarak herhangi bir tebligat yapılmadığı gibi bu konuda yazılı bir belgede bulunmuyor ise İİKnın 134/2. Maddesi uyarınca ihale yapıldığı ana kadar gerçekleşen işlemlerdeki yolsuzlukları en geç ihale günü öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, ihale tarihinden itibaren yedi günlük sürede ihalenin feshini isteyebilir.
(Yargıtay 12. H.D 03.11.2014 T, 2014-23647 E, 2014-25908 K.)

Kıymet takdir raporu hiç tebliğ edilmemiş olsa bile, borçlu en geç anılan rapora satış ilanının tebliği ile muttali olacağından raporun hiç tebliğ edilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur.
( Yargıtay 12. H.D.  28.05.2013 T, 2013- 13300 E, 2013-19654 K,)

İhalenin feshini isteyen borçlunun, diğer ilgililere satış ilanı tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshini isteme hakkı yoktur.
( Yargıtay 12. H.D.  03.11.2014 T, 2014-21158 E, 2014-25749 K,)
Mahkemece resen satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gözetilemez.”
( Yargıtay 12. H.D.  09.06.2014 T, 2014-14542 E, 2014-16562 K,)

Satış ilanının bir suretinin borçluya tebliği zorunlu olup, tebliğ işleminin yapılmamış ya da usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshi nedenidir.”
( Yargıtay 12. H.D.  16.04.2013 T, 2013- 8615 E, 2013-14568 K,)
Borçlu satıştan evvel ihaleden haberdar olduğundan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini isteyemez.
( Yargıtay 12. H.D.  15.01.2013 T, 2012-32271 E, 2013-618K,)

Satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. ( Yargıtay 12. H.D.  09.05.2013 T, 2013- 11476 E, 2013-17765 K,)
Taşınır satışlarında borçluya satış ilanı tebliği zorunlu olmadığından, bu husus ihalenin feshini gerektirmez ise de borçlu kendisine satış ilanı tebliğ edilmediği iddiası ile ihaleyi öğrendiği tarihten itibaren 7 günlük sürede ihalenin feshi isteminde bulunabilir.
( Yargıtay 12. H.D.  01.07.2013 T, 2013- 18689 E, 2013-24453 K,)




2)    İHALENİN YAPILMASI SIRASINDAKİ HATALI İŞLEMLER

ü İhalenin ilanda belirtilen gün ve saate ve yasal prosedüre uyulmadan yapılması
ü İhalenin ilanda belirtilen yerde yapılmaması


“ Satışın ilan edilen yer ve saatte yapılması zorunlu olup, satışın ilanda gösterilen yer dışında yapılmasının satışa ilgiyi azaltacağı ve bu durumun ihaleye katılımı olumsuz etkileyeceği tartışmasızdır.
( Yargıtay 12. H.D.  04.11.2013 T, 2013- 29192 E, 2013-34466 K,)
ü Satış bedelinin muhammen bedelin %50si ile paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını karşılamaması ve var ise rüçhanlı alacağın üzerinde olmaması
ü İhalede tellal bulunmaması hallerinde mahkemece resen ihalenin feshine karar verilir.
İhalenin yapılmasında tellalın bulundurulması şekil koşullarından olup, buna uyulmaması geçersizlik sonucunu doğurur.
Birden fazla taşınmazın aynı ilanla satışa çıkarılması halinde, toplam paraya çevirme giderinden satışı yapılan her taşınmaza isabet eden miktar oranlama suretiyle tespit edilerek, ayrıca müstakil harcamalar var ise bedele eklenerek oluşacak sonuca göre İİKnın 129. Maddesindeki koşullara uygun şekilde satışın gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin belirlenmesi gerekir.
( Yargıtay 12. H.D.  18.06.2013 T, 2013- 15683 E, 2013-22854 K,)
Satış bedelinin tüm icra masraflarını değil, paraya çevirme ve paylaştırma giderlerini geçmesi gerektiğinin hüküm altına alındığı görülmekle, satış talebinden ihale tarihine kadarki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinin hesaplamada dikkate alınması gerekmektedir.
Rüçhanlı alacak sözcüğü, taşınmazla temin edilen ipotekli alacakları ifade eder.
Motorlu taşıtlar vergisi alacağı, rüçhanlı alacak olmayıp derece kararının düzenlenmesinde dikkate alınacak bir husustur. Tellaliye harcı, satış talebi ile ihale tarihi arasındaki paraya çevirme ve paylaştırma giderlerinden olmadığından buna yönelik gider de hesaplamada dikkate alınmaz.
İhalenin yapılmasında tellalın bulundurulması şekil koşullarından olup, buna uyulmaması geçersizlik sonucunu doğurur.
( Yargıtay 12. H.D.  22.10.2013 T, 2013- 24969 E, 2013-32909 K,)
ü İhalenin ilanda gösterilen saatlere uyulmadan yapılması,
İhale tutanağında ihale bitiş saatinin bulunmadığının, şikayetçi tarafından ileri sürülmediği ve ihalenin saatinden önce bitirildiği de iddia ve ispat edilmediğine göre mahkemece resen ihalenin feshine karar verilmesi doğru değildir.
( Yargıtay HGK 13.11.2013 T, 2012-162 E, 2013-1572 K,)

İhaleye başlarken elektronik ortamda verilmiş bir teklif olup olmadığının ihale tutanağının başında yazılmamış olması ve ayrıca satış ilanının elektronik ortamda yapılmaması yasaya aykırıdır.
( Yargıtay 12. H.D.  21.04.2014 T, 2014-9520 E, 2014-11615 K,)
İhale konusu malın KDV oranının satış ilanında olması gerekenden fazla gösterilmesi ihaleye katılımı olumsuz yönde etkileyeceğinden bu durum başlı başına ihalenin feshi nedenidir.
( Yargıtay 12. H.D.  10.02.2014  T, 2014-805 E, 2014-3078 K,)
Şikayetçinin ihaleye teminatsız katılması mümkün iken, icra müdürlüğünün İİKnın 100. Maddesi kapsamında bilgileri toplama yükümlülüğüne uymaması nedeniyle şikayetçinin kanundan kaynaklanan ihaleye teminatsız girme hakkının engellenmesi ihaleyi usulsüz hale getirir.”
( Yargıtay 12. H.D.  29.01.2014  T, 2014-350 E, 2014-2334 K,)
Vekilin ihaleye katılabilmesi için vekaletname ibraz etme şartı yoktur. Şikayetçinin ihaleye katılabilmek için teminat yatırdığı göz önüne alındığında ihaleye kabulü gerekirken sırf vekaletname sunmadığı için ihaleye dahil edilememesi açık bir fesattır.
( Yargıtay 12. H.D.  24.12.2012 T, 2012-22662 E, 2012-39629 K,)

Birinci artırmadan makul bir süre önce borçlu vekiline satış ilanı tebliğ edilmediğinden ihale işlemleri usulünce gerçekleşmiş sayılamayacağından ve geçersiz olacağından, birbirinin devamı ve tamamlayıcısı durumundaki iki artırmadan ilkinin geçersizliği ikincisinin yapılma olanağını da ortadan kaldırdığından yapılan ihale geçersizdir.
( Yargıtay 12. H.D.  06.12.2012  T, 2012-20169 E, 2012-36614 K,)
3)       İHALEYE FESAT KARIŞTIRILMIŞ OLMASI
İhaleye katılımın engellenmesi, malın gerçek değerine satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan her türlü davranışlarda bulunulması fesat oluşturur.
Fesat ancak şikayetçi tarafından ileri sürülmesi halinde ihalenin fesih nedeni yapılabileceğinden mahkemece resen nazara alınamaz.
İhalenin amacına ulaşmasını, malın gerçek değerinde satılmasını, ihalenin sağlıklı ve normal şartlarda yapılmasını engelleyici, dürüstlük kuralları ile bağdaşmayan davranışlarda bulunulması ve ihaleye katılıma engel olunması ihaleye fesat niteliğindedir.
( Yargıtay 12. H.D.  02.12.2014  T, 2014-30451 E, 2014-29082 K,)
Hakaret ve tehdit suçlarından kamu davası açıldığı anlaşılmış olup bu olay, başlı başına ihaleye katılmak isteyen 3. Kişilerin ihaleye katılımına engel olabilecek açık bir fesattır.
( Yargıtay 12. H.D.  10.12.2013 T, 2013- 32706 E, 2013-39556 K,)
Taraflar fesat nedeni olarak ileri sürdükleri maddi vakıaları tanık dahil her türlü kanıtla ispat edebilir.”
( Yargıtay 12. H.D.  24.10.2013 T, 2013- 22759 E, 2013-33330 K,)
Hiç kimse kendi fesadına dayalı olarak hak elde edemeyeceğinden şikayetçiler ile ortak hareket eden kişinin eylemine dayalı olarak ihalenin feshine karar verilemez.
( Yargıtay 12. H.D.  08.07.2013 T, 2013- 19134 E, 2013-25607  K,)


4)    ALICININ TAŞINMAZIN ÖNEMLİ NİTELİKLERİ HAKKINDA HATAYA DÜŞÜRÜLMÜŞ OLMASI
Satılan malın ilanda ve şartnamede gösterilen özellikleri taşımaması ve bu şekilde alıcının yanıltılması alıcı tarafından ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürülebilir.

“Taşınmazın gerçek yüzölçümünün ilan edilen yüzölçümünden az olması ihale alıcısının taşınmazın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğindedir. ( Yargıtay 12. H.D.  20.10.2014  T, 2014-20343  E, 2014-24223 K,)

İhale edilen aracın plakasının motor ve şasi numarası ile uyumlu olmadığı iddiası alıcının, malın esaslı vasıflarında hataya düşürülmesi niteliğindedir. ( Yargıtay 12. H.D.  09.09.2014 T, 2014-17828 E, 2014-20746 K,)

ü İcra Mahkemesince ihalenin feshine karar verilebilmesi için, şikayetçinin ileri sürdüğü usulsüzlük nedeniyle menfaatinin zarar gördüğünü ispatlaması zaruridir.
ü Emsal yargı içtihatlarına göre ihale bedelinin satışa konu malın muhammen bedelini karşılaması durumunda, zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
ü Bu durumda dava şartı yokluğu nedeniyle ihalenin feshi istemi reddedilmelidir.
ü Bu halde de para cezasına hükmedilmeyecektir.

“ Satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun oluşmadığının kabulü gerekir.”

( Yargıtay 12. H.D. 13.11.2014T. 2014-27089 E, 2014-27227 K.)

“Satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsurunun oluşmadığının kabulü gerekir.”
( Yargıtay 12. H.D. 18.03.2013 T. 2013-794 E, 2013-9817 K.)



    İİK ‘NIN 135. MADDESİNE DAYALI ŞİKAYETLER

İhalenin kesinleşmesi ve taşınmazın alıcı adına tapuya tescil edilmesi üzerine alıcının talebi üzerine taşınmazda bulunanların, taşınmazı tahliye ve teslim etmeleri için kendilerine bir tahliye emri gönderilir.
Satış talimat icra dairesince yapılsa bile tahliye emri asıl icra dairesince gönderilir.
Üçüncü kişi gönderilen tahliye emrinin tebliği üzerine tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine şikayette bulunabilir.
*TAŞINMAZI İŞGAL EDEN ÜÇÜNCÜ KİŞİ
Resmi bir belge ile; hacizden veya ipotekten evvel yapıldığını ispatladığı bir sözleşmeye dayanarak taşınmazda bulunduğunu ispatlarsa
İcra mahkemesince şikayet kabul edilir ve tahliye emri iptal edilir. Aksi halde şikayet reddedilir.
Borçlu ve borçluya tebaan taşınmazda bulunanlar 3. Kişi sayılmayacağından tahliyeleri gerekir.
Üçüncü kişi taşınmazda hacizden önceki tarihli bir sözleşmeye dayalı olarak bulunduğunu resmi nitelikte bir belge ile ispat etmelidir.
Burada ispat külfeti üçüncü kişiye aittir. Sözleşmenin hacizden önceki bir tarihte tapuya şerh verilmiş olması veya hacizden önceki bir tarihte noterlikçe düzenlenmiş ya da onaylanmış olması hallerinde tahliye emrinin iptali gerekir.”

( Yargıtay HGK 16.03.2012, 2012/12-38, 2012- 163 ) 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...