Ana içeriğe atla

Boşanma Davası Açılmaksızın Nafaka Davası Açılmasına İlişkin Karar


               Aşağıdaki yerel mahkeme kararında da görüleceği üzere; eşler birbirlerine karşı boşanma davası açmadan da nafaka davası ikame edebilirler. Burada asıl olan ayrı yaşamanın haklı nedenle olduğunun ispatı ve eşin hayatını yoksulluk içinde sürdürmesidir. 

           Evlilik birliği içerisinde asıl olan eşlerin birlikte yaşamasıdır. Ancak haklı nedenlerin olması halinde eşlerin ayrı yaşaması da mevzuatımız içerisinde yer almaktadır. Bu durumda da ayrı yaşama ile geçimini sağlayamayan eş diğer eşten maddi yardımda bulunmasını /nafaka talep edebilir. 

                         T.C.
           ANKARA
10. AİLE MAHKEMESİ

                                                                                                             GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2008/1154
KARAR NO : 2009/541



DAVACI : Ü......................................                                         KIRIKKALE
Vekili       : Av. .................................

DAVALI : N.........................................                                       İSTANBUL


DAVA : Nafaka
DAVA TARİHİ : 22/09/2008
KARAR TARİHİ : 05/05/2009

           Davacı tarafından davalı hakkında açılan Boşanma davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda ;

DAVA :
Davacı vekilinin Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Tarafların 33 yıllık evli olduklarını, bu evlilikten 3 çocuklarının olduğunu, davalının alkol kullandığını ve davacıya şiddet uyguladığını, davalının 11/12/2007 tarihinde evi terk ederek, İstanbul da yaşadığını, davacının davalının İmran adlı bir kadınla birlikte yaşadığını davalıdan ve çevresinden duyduğunu, davalının birlik görevlerini yerine getirmediğini, komşularının yardımı ile geçindiğini, davalının emekli olduğu ve halen Alperen Güvenlik Ltd. Şti’nde yaklaşık 1500-2000 TL aldığını, bu nedenle davalının kabulü ile aylık 375 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine talep ve dava etmiştir. 

CEVAP :
Davacı vekili yargılama aşamasındaki beyanında dava dilekçesini tekrar etmiştir. 
Davacı yargılama aşamasındaki beyanında; davalının halen başka birisi ile birlikte yaşadığını, Alperen Güvenlik şirketinde güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, aylık 800-900 TL maaş aldığını bildiği, kendisinin bir gelirinin olmadığını ev hanımı olduğunu beyan etmiştir. 
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı yargılama aşamasındaki beyanında; davayı kabul etmediğini, davacı ile yaklaşık 1 yıldır ayrı yaşadıklarını, geçinemedikleri için evden ayrıldığını, İstanbul da kardeşinin evinde kaldığını, Emekli maaşının dışında bir gelirinin olmadığını, bu maaşından müşterek çocuğa verilmek üzere kredi çektiğini, krediye  aylık 320 TL kredi ödediğini, maaşının yarısının borca gittiğini, bu nedenle talep edilen nafakayı ödeyecek gücünün olmadığını beyan etmiştir. 

GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Tarafların getirtilen nüfus aile kayıt tablosunun incelenmesinde; tarafların 20/08/1975 tarihinde evlendikleri ve bu evlilikten 3 reşit müşterek çocuklarının olduğu anlaşılmıştır.  
Dava tarafların ayrı yaşaması nedeni M.K. 197. maddesi kapsamında açılmış tedbir nafakası davası olup, “haklı bir sebep olmaksızın diğer eşin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın olanaksız hale gelmesi halinde diğerinin isteği üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıda bulunabileceği” belirtilmiştir.

Tarafların sosyal ve ekonomik durumları araştırılmış, davacının ev hanımı olduğunu, iki çocuğunun bulunduğunu ve annesinin yardımı ile geçimini sağladığını, davalının ise Makine Kimya Enstitüsünden emekli olduğunu, eşi ve çocuklarından ayrı yaşadığını, kardeşi sultan Sarıaslan ile birlikte yaşadığı, Alperen Güvenlik şirketinde çalıştığı  anlaşılmıştır.

Tarafların ayrı yaşadığı ve davacının ayrı yaşamakta haklı olduğu, davalının birlik giderlerine katılması gerektiğinden  T.M.K. 197 maddelerine göre tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak dava tarihinden itibaren 300 TL tedbir nafakasına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. 

HÜKÜM :  Ayrıntı ve gerekçesi yukarıda yazılı olduğu üzere:
1- Davanın KISMEN KABULÜNE, 
2- Dava tarihinden itibaren 300 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine 
3- Peşin alınan harcın mahsubu ile eksik 18,4TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 
4- Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinde davacı vekili için takdir edilen nafaka miktarı maktuyu geçemediğinden 575 TL maktu ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 
5- Peşin alınan harç da dahil olmak üzere tebligat ve yazışma gideri olarak, 79,50TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 

Dair karar, davacı ve vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın kendilerine tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/05/2009


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...