Ana içeriğe atla

İşe İade Davası Yerel Mahkeme Kararı



         T.C.
       Ankara Batı
2. İŞ MAHKEMESİ
                                                                                                         GEREKÇELİ KARAR
                                                                                                    TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2016/228 
KARAR NO : 2016/475

DAVACI : B.....................................................  Mamak/ ANKARA
VEKİLİ : Av. Z......................................
DAVALI : T.......................TİC. A.Ş. -   Sincan/ ANKARA
VEKİLİ : Av. E.................................................
DAVA : İŞE İADE VE TESPİT
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 25/11/2016
YAZIM TARİHİ : 28/11/2016

Mahkememizde görülmekte bulunan işe iade ve tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02/03/2015 tarihinde davalı işyerinde Kalite Kontrol İşçisi olarak çalışmaya başladığını, işini son derece özenli, iş disiplinine uygun olarak ve verilen talimatların gereğini de yerine getirerek ifa ettiğini, 10/05/2016 tarihi itibariyle geçersiz haksız ve ihbarsız olarak iş akdinin sona erdirildiğini, davalı işverenin müvekkilinin yeterli donanıma sahip olmaması gerekçesine dayanmışsa da fesih gerekçesinin kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin davalı yanında çalışmadan önce de Kalite Kontrol İşçisi olarak çalıştığını, ayrıca davalı işyerinde Enjeksiyon Bölümünde uzun süre çalıştığını, bu bölümde çalıştırılması mümkün iken iş akdine son verilmesi yoluna gidildiğini, bu nedenle haksız olarak işten çıkarılması nedeniyle iş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ile davacının işe iadesine  karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tümünün gerçeğe aykırı olmakla birlikte hukuken de kabulünün mümkün olmadığını,  müvekkilince iş akdinin 30/04/2016 tarihinde feshedildiğini, davacının tüzel kişiliği müvekkil şirketten ayrı olan M.............'da çalışmaya başladığını ve iş akdinin daha sonra  bu şirketçe sona erdirildiğini, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini, iş akdinin müvekkil şirketçe 30/04/2016 tarihinde feshedildiğinden bu tarihteki fesih işleminin geçersizliği talebinin zaman aşımına uğradığını, davacının çalıştığı bölümün kalite kontrol bölümü olduğunu, müvekkili şirketin bu bölümü kapatıp işbu departman için taşeron firma ile anlaşma sağlandığını, bu nedenle kalite kontrol bölümündeki işçilerin iş akdi sona erdirildiğini, davacının orta okul mezunu olduğunu, işyerinde kendisine uygun bir iş bulunmadığını, davacının donanımı ve eğitimi bakımından enjeksiyon bölümünde çalışmasının da mümkün olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Davacının SGK dan hizmet cetveli, işe giriş ve işten ayrılış bildirge suretleri getirtilmiştir.
 Davalı T.........................A.Ş. Tarafından tanzim edilen 10/05/2016 tarihli fesih bildiriminde "02/03/205 tarihinden beri firmamız Kalite Kontrol Bölümünde görev yapmaktasınız. Gerek Kalite Kontrol Bölümünün kapatılması, gerek yeni kurulan Labaratuvar firmasında çalışmak için yeterli donanıma sahip olmamanız nedeni ve şirketimizde çalışacağınız başka bir bölüm bulunmadığından firmamız ile olan iş akdiniz bildirimli olarak 10/05/2016 tarihi itibarı ile fesih edilmiştir" denilmek suretiyle davacının iş sözleşmesi davalı şirket tarafından fesih edilmiştir.

Davacı ve davalı tanıkları Mahkememizce dinlenmiştir.

Dava; davacının iş akdinin davalı iş veren tarafından feshi nedeniyle feshin geçersizliği ile işe iade ve sonucu alacak ve tazminatın tespiti talebine ilişkindir. 

Davanın yasal dayanağı 4857 sayılı Kanunun 18/21 sayılı hükümleridir. 

Davanın 1 aylık hak düşürücü sürede açıldığı, işyerinde 30'dan fazla işçinin çalıştığı, davacının belirsiz süreli iş sözleşmesiyle 2 yıl 1 ay 28 gün çalıştığı, işveren vekilliği sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla iş güvencesi hükümlerinden yararlanma koşullarının bulunduğu görülmüştür.
SGK kaydında davacının iş sözleşmesinin feshi tarihinde işveren olarak M.............................. A.Ş. Görünse ve davalı tarafta bu nedenle husumet itirazında bulunmuş isede, cevap dilekçesi, işyeri dosya sureti, davalı tanıklarının beyanları ve iş sözleşmesinin feshi ihbarının davalı şirket tarafından yapılması hususları birlikte değerlendirildiğinde, M..................... nin davalı şirket bünyesindeki  kalite kontrol hizmetlerini yürütmek üzere kurulduğu, sahiplerinin davalı şirketin sahipleri olduğu, davalı şirketin Kalite Kontrol Bölümünde çalışan tecrübeli elemanlarının bu şirkete aktarıldığı ve davalı şirketin kalite kontrol işlerinin yeni kurulan ve münhasıran  işyeri bünyesinde görev yapan  M................. A.Ş. tarafından yerine getirildiği, davacının da muvaffakatı alınmadan bu şirkete aktarıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, her iki şirketin sahiplerinin aynı kişiler olması,  M....................... A.Ş.nin davalı şirket bünyesinde münhasıran kalite kontrol hizmetlerini yürütmek amacı ile kurulması, daha önce Kalite Kontrol Bölümünde  çalışan personelin muvaffatı alınmadan bu şirkete aktarılması sebebiyle davacının davalı şirketin elemanı olarak fesih tarihi olan 10/05/2016 tarihine kadar çalıştığı açıktır.

 Davacının daha önce görev yaptığı  Enjeksiyon Bölümünden, Kalite Kontrol Bölümüne liyakatı sebebiyle terfi ettiği tanıklar tarafından belirtilmiştir. Bu sebeple davacının  yeni kurulan M...........................A.Ş. bünyesinde çalışması için gerekli donanıma sahip olmadığı hususu ispat edilemediği gibi, böyle olsa dahi, davalı tanık beyanlarına göre, davalı şirkete, özellikle davacının daha önce çalıştığı Enjeksiyon Bölümüne olmak üzere, fesih tarihi öncesi ve sonrası yeni elemanlar alındığı anlaşılmaktadır. 

Davacının önceden görev yaptığı Enjeksiyon Bölümünde çalışıp çalışamayacağı  hususu değerlendirilmemiştir. Feshin son çare olması ilkesine uyulmamıştır.
Bu nedenle yazılı  fesih sebebi ispat edilemediğinden  davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. 

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle,
1-) Davanın kabülüne buna göre;
Davalı işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,
Davacının süresi içerisinde başvurusuna rağmen işverence işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemide dikkate alınarak 4 aylık ücret tutarı olarak tespitine,
Davacının süresi içerisinde başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,

2-) Harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 
3-) Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafından yapılan toplam 104,00 TL masrafın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı tarafından yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,  
4-) Davacı kendisini Avukat ile temsil ettirdiğinden dosyanın karara çıktığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesine göre ............... TL. ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 
5-) HMK m.333/1 gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatıran taraflara iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda istinaf kanun yolu açık olmak üzere  (kararın tebliğinden itibaren 8 gün  içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı)  karar verildi.25/11/2016




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...