Ana içeriğe atla

ANKARA 10.İDARE MAHKEMESİ KARARI, KAMU İHALE HUKUKU

                 
                        T.C
                  ANKARA 
         10.İDARE MAHKEMESİ 

ESAS NO                  :2016-1104
KARAR NO             :2016-1242

DAVACI                   : H............... Sanayi Ticaret Anonim Şirketi                                                                                                                                                                                         Ortahisar/TRABZON 

VEKİLİ                : Av. Eser KURU- Av. Mükerrem Sedef KILIÇ 
                            Tunus Caddesi 87/10  Kavaklıdere /ANKARA

DAVALI                 : Kamu İhale Kurumu
                                                              ANKARA
VEKİLİ                 : Av. .....................................- (Aynı Yerde)

DAVANIN ÖZETİ :  Davacı şirket tarafından, Ordu İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından 05.01.2016 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen "Birliğimize Bağlı Ünye Devlet Hastanesinin İhtiyacı Olan Malzemeli Yemek Pişirme, Taşıma, Dağıtımı ve Sonrası Hizmetleri Alımı" ihalesine ilişkin olarak yapılan itirazen şikayet başvurusu üzerine tesis olunan Kamu İhale Kurulu'nun 17.02.2016 tarih ve 2016/UH.I-568 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali  istenilmektedir.


SAVUNMANIN ÖZETİ : Dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek, haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK  MİLLETİ  ADINA

Karar veren Ankara 10. İdare Mahkemesi'nce dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin işin  gereği görüşüldü:

Dava,  davacı şirket tarafından, Ordu İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından 05.01.2016 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen "Birliğimize Bağlı Ünye Devlet Hastanesinin İhtiyacı Olan Malzemeli Yemek Pişirme, Taşıma, Dağıtımı ve Sonrası Hizmetleri Alımı" ihalesine ilişkin olarak yapılan itirazen şikayet başvurusu üzerine tesis olunan Kamu İhale Kurulu'nun 17.02.2016 tarih ve 2016/UH.I-568 sayılı kararının iptali  istemiyle açılmıştır. 

Anayasa’nın 2. maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."  hükmü yer almıştır.

Hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına saygılı, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir. 

Anayasa’nın 2. maddesinde düzenlenen hukuk devleti ilkesinin ön koşullarından biri kişilerin hukuki güvenliğinin sağlanmasıdır. Hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuki güvenlik ilkesi, hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar.

Hukuk devletinin bir diğer ön koşulu da belirlilik ilkesidir. Belirlilik ilkesi, yalnızca yasal belirliliği değil, daha geniş anlamda hukuki belirliliği ifade etmektedir. Yasal düzenlemeye dayanarak erişilebilir, bilinebilir ve öngörülebilir olma gibi niteliksel gereklilikleri karşılaması koşuluyla mahkeme içtihatları ve yürütmenin düzenleyici işlemleri ile de hukuki belirlilik sağlanabilir. Hukuki belirlilik ilkesinde asıl olan, bir hukuk normunun uygulanmasıyla ortaya çıkacak sonuçların o hukuk düzeninde öngörülebilir olmasıdır. Bu kapsamda,  hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, kural olarak hukuk normlarının  geriye yürütülmemesini gerekli kılar. Bu nedenle hukuk normlarının geçmişe etkisi olmaması genel bir kuraldır. Hukuk normunun  yürürlüğe girdiği tarihten sonraki olay ve işlemlere uygulanması doğaldır. Bu, hukuka güvenin ve istikrarın aynı zamanda kazanılmış hakların korunması için gereklidir. 

Dava dosyasının incelenmesinden,  Ordu İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği'nce  "Birliğimize Bağlı Ünye Devlet Hastanesinin İhtiyacı Olan Malzemeli Yemek Pişirme, Taşıma, Dağıtımı ve Sonrası Hizmetleri Alımı" işinin açık ihale usulü ile ihaleye çıkarıldığı, yaklaşık maliyetin 8.509.305,01 TL olarak belirlendiği, bahse konu ihalede (40) adet ihale dokümanı satın alındığı, 05.01.2016 tarihinde gerçekleşen ihaleye (7) isteklinin katıldığı, 7.281.517,50 TL teklif veren davacı şirketin en avantajlı teklif sahibi olarak belirlendiği,  8.753.918,64 TL teklif veren A..................... Ltd. Şti'nin teklifinin ise en düşük geçerli teklifin üzerinde olduğundan bahisle değerlendirme dışı bırakıldığı, adı geçen şirketin şikayet başvurusunun reddi üzerine itirazen şikayet başvurusunda bulunduğu, itirazen şikayet başvuru dilekçesinde özetle; 1- 14.01.2016 tarihinde kendilerine tebliğ edilen kesinleşen ihale kararında ihalenin H........................................A.Ş. üzerinde bırakıldığı ve tekliflerinin "ihalede geçerli en düşük teklif fiyatının üzerinde olması nedeniyle ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif için uygun bulunmamıştır." gerekçesiyle değerlendirme dışı bırakıldıklarının bildirildiği, ancak bu karara ihale komisyonu başkanı tarafından muhalefet şerhinin konulduğu, idareye yaptıkları şikâyet başvurusu üzerine idarece alınan 22.01.2016 tarihli şikâyete cevap yazısında "İstekli tarafından verilen teklifin yaklaşık maliyetin altında olmasına rağmen en avantajlı ikinci teklif olarak değerlendirilmemesine ilişkin olarak çevre illerin yemek ihale fiyatlarının öğrenilmesi üzerine yapılan kıyaslamada, Samsun KHB, Trabzon KHB, Sinop KHB, Rize KHB ve Giresun KHB’nin yakın zamanda yaptığı ihale fiyatlarına göre de bu ihalede teklif edilen fiyatın yüksek olduğu görülmektedir." şeklinde ifade edilen gerekçeyle başvurularının reddedildiği, ancak yaklaşık maliyetin altında teklif veren isteklinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin idarelerin takdir yetkisinin bulunmadığı, Kamu İhale Genel Tebliği'nin "Tekliflerin alınması ve değerlendirilmesi" başlıklı 16. maddesinde yaklaşık maliyetin üzerindeki tekliflere ilişkin açıklamaların yer aldığı, somut olayda tekliflerinin yaklaşık maliyetin altında olduğu, bununla birlikte yaklaşık maliyetin altında yeterli sayıda geçerli teklif olması durumunda ihale komisyonu tarafından ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibinin belirlenmesinin zorunlu olduğu, diğer bir ifadeyle böyle bir durumda idareye tanınmış bir takdir yetkisi bulunmadığı, ayrıca İdari Şartname'nin "Ekonomik açıdan en avantajlı teklifinin belirlenmesi" başlıklı 35. maddesinde de ihalede en avantajlı teklifin sadece fiyat esasına göre belirleneceği düzenlemesinin yapıldığı, 2- İdarece ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenen H...............................Tic. A.Ş. hakkında Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin internet sitesinden yaptıkları araştırmada, anılan firmanın T............................ Güv. Hiz. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.nden kısmi bölünme yolu ile kurulduğu ve iş deneyim belgesi ile bilançosunu T...........................San. Tic. Ltd. Şti.den devraldığının tespit edildiği, ancak söz konusu kısmi bölünmede bölen firma olan T.......................San. Tic. Ltd. Şti.nin bölünme planına aykırı olarak hazır yemek faaliyetine devam ettiği, ihale konusu iş için düzenlenmesi zorunlu olan işletme kayıt belgesinin geçerliliğinin de devam ettiği, ayrıca aynı alanda 2013/139294 İKN’li Konya İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Beyşehir Devlet Hastanesi’nin malzemeli yemek işini yaptıkları, bölünme sözleşmesinde bu durumunun belirtilmediği, dolayısıyla her iki firmanın da aynı alanda ticari faaliyetlerine devam ettiği, ancak aynı faaliyet konusunu devam ettiren firmaların iş deneyim belgeleri ile bilançolarını birlikte kullanamayacağı, kaldı ki 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 10. maddesi uyarınca istekliler tarafından tüzel kişiliğin ortaklarına ait iş deneyim belgesinin sunulması durumunda belge sahibinin en az bir yıldır tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip olması ve teminat süresi boyunca bu oranın muhafaza edilmesi gerektiği, ayrıca bu durumu tevsik edici belgelerin teklif dosyası kapsamında sunulması gerektiği iddialarına yer verildiği, başvuru sahibinin ikinci iddiası  çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucunda dava konusu Kurul kararı ile; "Kamu İhale Kurulu tarafından 12.11.2010 tarihli ve 2010/DK.D-181 sayılı kararın iptaline karar verildiği, bu itibarla iş deneyim belgelerine ilişkin olarak bölünme sözleşmesinde yer verilen ve bölünmeye esas teşkil eden faaliyet alanlarına ilişkin iş deneyim belgelerinin, o faaliyet alanına ilişkin işletmeyi devralan şirkete geçeceği belirtilerek ana faaliyet konusunun tamamen devri halinde devredilen faaliyete ilişkin olarak edinilen iş deneyim belgelerinin devralan şirket tarafından kullanılabileceği açıklamaları ile bilanço ve ciroya ilişkin yeterlilik kriterinin sağlanmasında, bölünen şirkete ait geçmiş yıl bilanço ve cirolarının bölünme işlemine taraf bütün şirketler tarafından ayrı ayrı (müstakil olarak) kullanılabilmesinin kısmi bölünmelerde ancak bölünen şirketle bölünme sonrası ortaya çıkan şirketlerin faaliyet alanlarının ayrılması durumunda uygulanabileceği açıklamalarının incelemeye konu ihalede uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
Bu çerçevede başvuru sahibi istekli tarafından ihale üzerinde bırakılan isteklinin şirket yapısına ilişkin iddiaları 28.01.2016 tarihli ve 2016/DK.D-10 sayılı Kurul kararı çerçevesinde incelendiğinde;
Bölünen şirket olan T...................San. Tic. Ltd. Şti.nin bölünme sürecinde infisah etmediği, dolayısıyla anılan şirkete ait iş bitirme belgesi, bilanço ve ciroya ilişkin belgelerin devralan şirket tarafından kullanılamayacağı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır." gerekçelerine yer verilerek davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması suretiyle düzeltici işlem belirlenmesi üzerine görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda,  şirket bölünmelerinin, bölünen şirketlerin iş deneyim belgeleri, ciro değerleri, bilançoları, haklarındaki yasaklama kararları ile bu şirketlerce verilmiş olan teklifler ve imzalanan kamu ihale sözleşmelerine etkisi, 12/11/2010 tarihli ve 2010/DK.D-181 sayılı Kurul kararı ile düzenlendiği, ancak bu kararın, şirket bölünme müessesesini detaylı olarak düzenleyen 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan önce alınmış olması sebebiyle, uygulamada konu ile ilgili bazı sorunlarla karşılaşıldığı, bu sebeple bahsi geçen konuya ilişkin Kamu İhale Kurulu tarafından 28.01.2016 tarihli ve 2016/DK.D-10 sayılı Kurul kararı alındığı, davacının dava konusu ihale kapsamında sunmuş olduğu iş bitirme belgesi, bilanço ve ciroya ilişkin belgelerinin de 28.01.2016 tarihli ve 2016/DK.D-10 sayılı Kurul kararı kapsamında değerlendirilerek teklifinin değerlendirme dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, yukarıda ayrıntılı olarak değinildiği üzere,  hukuk devletinin sağlamakla yükümlü olduğu hukuk güvenliği, hukuk normlarının  geriye yürütülmemesini, başka bir deyişle hukuk normlarının geçmişe etkili bir şekilde uygulanmamasını  gerekli kılmakta olup, uyuşmazlıkta ise  dava konusu ihalenin ilan tarihinin  03.12.2015, ihale tarihinin 05.01.2016 olmasına rağmen,  başvuru sahibinin ikinci iddiası kapsamında davacının sunmuş olduğu iş bitirme belgesi, bilanço ve ciroya ilişkin belgelerinin bu tarihlerden sonra alınan 28.01.2016 tarih ve 2016/DK.D-10 sayılı Kamu İhale Kurulu kararı çerçevesinde değerlendirilerek, davacı şirketin teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin dava konusu Kurul kararının hukuk güvenliği ve hukuk normlarının geriye yürütülmemesi ilkelerine aykırı olduğu  sonucuna ulaşılmıştır.

Açıklanan nedenlerle, DAVA KONUSU İŞLEMİN İPTALİNE, aşağıda dökümü yapılan 402,70 TL  yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.000,00 TL  vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan 48,10 TL yürütmenin durdurulması harcı ile artan posta ücretinin kararın kesinleşmesi üzerine  davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren (15) gün içerisinde Danıştay'da temyiz yolu açık olmak üzere, 29.04.2016 tarihinde oybirliğiyle  karar verildi.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İşçi Alacaklarının İcrası- Net/Brüt Ayrımı

                  İş davaları neticesinde hükmedilen işçilik alacakları brüt yahut net olarak hesap edilmektedir.  Bu hususta hukuken bir sınırlandırma söz konusu olmayıp, davacının talebi ile mahkeme net ya da brüt olarak alacağa hükmeder.  Ancak, mahkemenin vermiş olduğu kararın icrasında bir sınırlama getirilmiştir. İşçi alacaklarına ilişkin hüküm (net - brüt) hangi şekilde verilmiş olursa olsun net üzerinden icraya konulmaktadır. Mahkeme hükmü terditli olarak tesis edilmediğinden alacağın brütten nete çevrilerek icra takibine girişilmesi önem taşır.  Aksi halde borçlu vekilince icra mahkemesine açılan şikayet davasında takibin iptali/düzeltilmesi söz konusu olacaktır. Bu dava tahsili geciktirdiği gibi; yargılama gideri ve vekalet ücreti gibi ekstra giderlerin yapılmasına neden olacaktır.                         T.C.     ...

Avukatın müvekkili hakkında icra takibi yapması usulü

Avukatın müvekkilinden tahsil edemediği vekalet ücretini icra yoluyla tahsil etmesinden evvel, bu hususta Baro'ya bildirim yapılması zaruridir.  Aksi halde disiplin suçu işlenmiş kabul edilmekle, avukat  hakkında disiplin cezasına hükmolunur.  TBB DİSİPLİN KURULU KARARI Tarih – Esas No – Karar No Konu T. 24.04.2016 E. 2016/146 K. 2016/318 Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 47. maddesi hükmünün Baro’ya bildirim zorunluluğu kısmı açık olduğundan, bir avukat ücret alacağı konusunda dava açma yolunu tercih edebileceği gibi, elindeki ücret sözleşmesi ile ilamsız takip yapma yolunu da tercih edebileceğinden, icra takibine başlamadan önce de bu kural gereği bildirim yapılması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır. (Yas 34,134. TBB Mes. Kur 47) İtirazın süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Şikâyetli avukat hakkında … Barosu Yönetim Kurulu’nun 29.04.2015 günlü ve 68 sayılı ka...

SİTE VE APARTMAN KURUL TOPLANTISI HAKKINDA SIKÇA SORULAN SORULAR

                      Ofisimiz Kat Malikleri Kurulu toplantısına müvekkilleri adına katılmakla birlikte, alınan kararlara itiraz edilmesi ve iptal davaları açılması konusunda tecrübeye sahiptir.  www.metishukuk.com.tr sitesinden konusunda uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.                    SİTE VE APARTMAN KURULU TOPLANTISI                                        ( KAT MALİKLERİ KURUL TOPLANTISI)                          Kat Malikleri Kurulu kavramının neyi ifade ettiğini açıklamak gerekirse; Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 27.maddesinde düzenlenen ve anagayrimenkulün genel kurul organı olarak da ifade edilen kat malikleri kurulu, tüm kat maliklerinin yer aldığı ve ana taşınmazı...